Japji Sahib: Ruhun Şarkısı
ੴ ਸਤਿ ਨਾਮੁ ਕਰਤਾ ਪੁਰਖੁ ਨਿਰਭਉ ਨਿਰਵੈਰੁ ਅਕਾਲ ਮੂਰਤਿ ਅਜੂਨੀ ਸੈਭੰ ਗੁਰ ਪ੍ਰਸਾਦਿ ॥
Ek Ong Kar
Çeviri-1: Yaratıcı ve yaratım birdir.
Çeviri-2: Yaratım, tek bir bilinçten doğmuştur ve tek bir bilinçten güç alarak kendini sürdürür.
Çeviri-3: Varlık, gücünü birlikten alır.
Sat Naam
Çeviri-1:
(Ve bu) Gerçek benim asıl kimliğimdir.
Çeviri-2: Ve ben, o Gerçek’in bir parçasıyım.
Çeviri-3: Ben, o Gerçek ile birim.
Karta Purkh
Çeviri 1:
Bu Gerçek, her şeyi yapan, her şeyin olmasını sağlayandır.
Çeviri 2: Olmakta olan, bu birliğin, gerçeğin sayesinde kendini sürdürür.
Nirbhao
Korkusuzdur.
Nirvair
Affedicidir.
Çeviri-2: Kin tutmaz ve kırgınlık taşımaz.
Akaal moorat
Ölümsüzdür.
Sonsuz Olan’ın yeryüzündeki yansımasıdır.
Açıklama: Akaal ölümsüz, moorat ise görüntü, yansıma anlamına gelir. Bu durumda Akaal Moorat’ı, ‘Ben Ölümsüz olanın bedenlenmiş hali, O’nun görünen haliyim’ şeklinde çevirebiliriz.
Ajuni
Doğmamıştır.
Açıklama: Ölüm ve doğumun döngülerinde sonsuz ve sınırsız olarak devam eder. Bir başlangıcı ve bitişi yoktur.
Saibhang
Aydınlıktır.
Saf ışıktır.
Gur Parsaad
Guru’nun armağanıdır.
Karanlıktan aydınlığa, cehaletten bilgeliğe, uykudan, uyanışa taşıyan rehberin hediyesidir.
Açıklamalı Çeviri: Sonsuz Kaynak’ın bu özelliklerine dair idrakın kişiye nasip olması evrensel rehberliğin bir armağandır.
॥ ਜਪੁ ॥ jap.
Seslendir ve Meditasyon Yap:
Açıklamalı Çeviri: İnsan, unutandır. Dolayısıyla, her daim bunu hatırlamak, aklından çıkarmamak için kendine tekrar et.
ਆਦਿ ਸਚੁ ਜੁਗਾਦਿ ਸਚੁ ॥
aad sach jugaad sach.
Tüm çağların başında Gerçek’ti. Çağlar boyunca gerçek oldu.
ਹੈ ਭੀ ਸਚੁ ਨਾਨਕ ਹੋਸੀ ਭੀ ਸਚੁ ॥੧॥
hai bhee sach naanak hosee bhee sach. ||1||
Şimdi ve burada gerçekliğini koruyor. Nanak der ki, Ebediyen Gerçek kalacak. ||1||
Birinci Pauri:
ਸੋਚੈ ਸੋਚਿ ਨ ਹੋਵਈ ਜੇ ਸੋਚੀ ਲਖ ਵਾਰ ॥
sochai soch na hova-ee jay sochee lakh vaar.
Ne kadar düşünürsen düşün,
Sayısız düşüncelerin seni Aradığın’a ulaştıramaz.
ਚੁਪੈ ਚੁਪ ਨ ਹੋਵਈ ਜੇ ਲਾਇ ਰਹਾ ਲਿਵ ਤਾਰ ॥
chupai chup na hova-ee jay laa-ay rahaa liv taar.
Ne kadar özlemini duyarsan duy, sessizlikte durmak sessizliğe erişmene yetmez.
ਭੁਖਿਆ ਭੁਖ ਨ ਉਤਰੀ ਜੇ ਬੰਨਾ ਪੁਰੀਆ ਭਾਰ ॥
bhukhi-aa bhukh na utree jay bannaa puree-aa bhaar.
Dünyayı ayaklarına da sersen, aç olanın açlığını gidermek mümkün değildir.
Alternatif Çeviri: Dünyaya sahip olsan da endişelerin ve sorunların devam eder.
ਸਹਸ ਸਿਆਣਪਾ ਲਖ ਹੋਹਿ ਤ ਇਕ ਨ ਚਲੈ ਨਾਲਿ ॥
sahas si-aanpaa lakh hohi ta ik na chalai naal.
Zekice planlarını, kurnazlıklarını yanına alıp ‘Eve’ götüremezsin.
ਕਿਵ ਸਚਿਆਰਾ ਹੋਈਐ ਕਿਵ ਕੂੜੈ ਤੁਟੈ ਪਾਲਿ ॥
kiv sachi-aaraa ho-ee-ai kiv koorhai tutai paal.
Öyleyse dürüst ve samimi olmanın yolu nedir?
Bu yanılsama perdesi nasıl yırtılıp atılabilir?
ਹੁਕਮਿ ਰਜਾਈ ਚਲਣਾ ਨਾਨਕ ਲਿਖਿਆ ਨਾਲਿ ॥੧॥
hukam rajaa-ee chalnaa naanak likhi-aa naal. ||1||
Nanak, senin alın yazın sana verilene sadık kalmak ve senin için çizilen Yol’dan yürümektir.
Alternatif Çeviri: Yol, yolunu bilir. ||1||
İkinci Pauri
ਹੁਕਮੀ ਹੋਵਨਿ ਆਕਾਰ ਹੁਕਮੁ ਨ ਕਹਿਆ ਜਾਈ ॥
hukmee hovan aakaar hukam na kahi-aa jaa-ee.
Sonsuz İrade’nin hükmü ile sayısız yaratım oluştu.
Hüküm, söze dökülebilebilenin ötesindedir.
ਹੁਕਮੀ ਹੋਵਨਿ ਜੀਅ ਹੁਕਮਿ ਮਿਲੈ ਵਡਿਆਈ ॥
hukmee hovan jee-a hukam milai vadi-aa-ee.
Sonsuz İrade’nin hükmü ile ruhlar var oldu.
Sonsuz İrade’nin hükmü ile kişiler yüceliği idrak etmekle kutsandı.
ਹੁਕਮੀ ਉਤਮੁ ਨੀਚੁ ਹੁਕਮਿ ਲਿਖਿ ਦੁਖ ਸੁਖ ਪਾਈਅਹਿ ॥
hukmee utam neech hukam likh dukh sukh paa-ee-ah.
İrade’nin hükmü ile bazıları yükseğe, bazılarıysa aşağıya yerleşir;
İrade’nin hükmü ile acıdan ve huzurdan geçilir.
ਇਕਨਾ ਹੁਕਮੀ ਬਖਸੀਸ ਇਕਿ ਹੁਕਮੀ ਸਦਾ ਭਵਾਈਅਹਿ ॥
iknaa hukmee bakhsees ik hukmee sadaa bhavaa-ee-ah.
Bazıları, İrade ile kutsanır; bazılarıysa sonsuza dek arayışını sürdürür.
ਹੁਕਮੈ ਅੰਦਰਿ ਸਭੁ ਕੋ ਬਾਹਰਿ ਹੁਕਮ ਨ ਕੋਇ ॥
hukmai andar sabh ko baahar hukam na ko-ay.
Herkes bu Sonsuz İrade’ye tabidir; kimse İrade’nin etkisinin dışında değildir.
ਨਾਨਕ ਹੁਕਮੈ ਜੇ ਬੁਝੈ ਤ ਹਉਮੈ ਕਹੈ ਨ ਕੋਇ ॥੨॥
naanak hukmai jay bujhai ta ha-umai kahai na ko-ay. ||2||
Ey Nanak, Sonsuz İrade’nin Hükmü’nü idrak eden kişi egosu ile konuş(a)maz.||2||
Üçüncü Pauri
ਗਾਵੈ ਕੋ ਤਾਣੁ ਹੋਵੈ ਕਿਸੈ ਤਾਣੁ ॥
gaavai ko taan hovia kisai taan?
Bazıları sonsuz ilahi gücün şarkısını söyler. Bu büyük güce sahip olan kimdir?
ਗਾਵੈ ਕੋ ਦਾਤਿ ਜਾਣੈ ਨੀਸਾਣੁ ॥
gaavai ko daat jaanai neesaan.
Bazıları ilahi kutsamaların şarkısını söyler ve sonsuzdan gelen işaretleri, sembolleri okur.
ਗਾਵੈ ਕੋ ਗੁਣ ਵਡਿਆਈਆ ਚਾਰ ॥
gaavai ko gun vadi-aa-ee-aa chaar.
Bazıları ilahi erdemlerin ve Sonsuz Olan’ın güzelliğinin şarkısını söyler.
ਗਾਵੈ ਕੋ ਵਿਦਿਆ ਵਿਖਮੁ ਵੀਚਾਰੁ ॥
gaavai ko vidi-aa vikham veechaar.
Bazıları zorlu felsefi çalışmalarla Sonsuz’dan akan bilgilerin şarkısını söyler.
ਗਾਵੈ ਕੋ ਸਾਜਿ ਕਰੇ ਤਨੁ ਖੇਹ ॥
gaavai ko saaj karay tan khayh.
Bazıları Sonsuz Olan’ın bedenleri biçimlendirişinin, ardından da toza çevirişinin şarkısını söyler.
ਗਾਵੈ ਕੋ ਜੀਅ ਲੈ ਫਿਰਿ ਦੇਹ ॥
gaavai ko jee-a lai fir dayh.
Bazıları O’nun önce can alıp ardından yeniden can verişinin şarkısını söyler.
ਗਾਵੈ ਕੋ ਜਾਪੈ ਦਿਸੈ ਦੂਰਿ ॥
gaavai ko jaapai disai door.
Bazıları O’nun çok uzakta görünmesinin şarkısını söyler.
ਗਾਵੈ ਕੋ ਵੇਖੈ ਹਾਦਰਾ ਹਦੂਰਿ ॥
gaavai ko vaykhai haadraa hadoor.
Bazıları, O’nu her yerde ve her olanda görmenin şarkısını söyler.
ਕਥਨਾ ਕਥੀ ਨ ਆਵੈ ਤੋਟਿ ॥
kathnaa kathee na aavai tot.
Sonsuz ve sayısız anlatan ve öğreten vardır.
ਕਥਿ ਕਥਿ ਕਥੀ ਕੋਟੀ ਕੋਟਿ ਕੋਟਿ ॥
kath kath kathee kotee kot kot.
Milyonlarcası, buna dair vaazlar verir, hikayeler anlatır.
ਦੇਦਾ ਦੇ ਲੈਦੇ ਥਕਿ ਪਾਹਿ ॥
daydaa day laiday thak paahi.
Nimetlerinden nasiplenenler almaktan yorgun düşerken bile Yüce Bahşeden vermeye devam eder.
ਜੁਗਾ ਜੁਗੰਤਰਿ ਖਾਹੀ ਖਾਹਿ ॥
jugaa jugantar khaahee khaahi.
Çağlar boyunca tüketenler, tüketti.
ਹੁਕਮੀ ਹੁਕਮੁ ਚਲਾਏ ਰਾਹੁ ॥
hukmee hukam chalaa-ay raahu.
İradesiyle yolu açan (birlik bilinci), yolda yürümemiz için bize rehberlik eder.
Çeviri 2: Hükmü veren, hükümleriyle yolumuzu açar.
İrade Sahibi, iradesiyle yolumuzu açar/yolda yürümemiz için rehberlik eder/ışığı tutar.
ਨਾਨਕ ਵਿਗਸੈ ਵੇਪਰਵਾਹੁ ॥੩॥
naanak vigsai vayparvaahu. ||3||
Ey Nanak, O hiçbir tasa ve kaygı olmadan, durmaksızın çiçek açar. ||3||
Dördüncü Pauri:
ਸਾਚਾ ਸਾਹਿਬੁ ਸਾਚੁ ਨਾਇ ਭਾਖਿਆ ਭਾਉ ਅਪਾਰੁ ॥
saachaa saahib saach naa-ay bhaakhi-aa bhaa-o apaar.
Gerçek Efendi, O’dur. Gerçek adalet, O’ndan gelir.
Sonsuz Olan’ın Adı’nı, sonsuz sevgiyle zikret.
ਆਖਹਿ ਮੰਗਹਿ ਦੇਹਿ ਦੇਹਿ ਦਾਤਿ ਕਰੇ ਦਾਤਾਰੁ ॥
aakhahi mangahi dayhi dayhi daat karay daataar.
İnsanlar ‘Bana ver!’ diye dua eder, yakarır;
Yüce Bahşedici de kutsamalarını dağıtır.
ਫੇਰਿ ਕਿ ਅਗੈ ਰਖੀਐ ਜਿਤੁ ਦਿਸੈ ਦਰਬਾਰੁ ॥
fayr ke agai rakhee-ai jit disai darbaar.
Makamına yüz sürmek için O’na ne sunmalı?
ਮੁਹੌ ਕਿ ਬੋਲਣੁ ਬੋਲੀਐ ਜਿਤੁ ਸੁਣਿ ਧਰੇ ਪਿਆਰੁ ॥
muhou ke bolan bolee-ai jit sun Dharay pi-aar.
Sevgisini uyandırmak için hangi sözler bu dudaklardan dökülmeli?
ਅੰਮ੍ਰਿਤ ਵੇਲਾ ਸਚੁ ਨਾਉ ਵਡਿਆਈ ਵੀਚਾਰੁ ॥
amrit vaylaa sach naa-o vadi-aa-ee veechaar.
Şafak vaktinden önceki tatlı saatlerde, Amrit Vaylaa’da, Gerçek Adı zikret ve Sonsuz Olan’ın yüceliği üzerine tefekkür et.
ਕਰਮੀ ਆਵੈ ਕਪੜਾ ਨਦਰੀ ਮੋਖੁ ਦੁਆਰੁ ॥
karmee aavai kaprhaa nadree mokh du-aar.
Geçmişteki eylemlerin karmasıyla insan bedenine girilir.
O’nun Lütfu ile Kurtuluş Kapısı’ndan geçilir.
ਨਾਨਕ ਏਵੈ ਜਾਣੀਐ ਸਭੁ ਆਪੇ ਸਚਿਆਰੁ ॥੪॥
naanak ayvai jaanee-ai sabh aapay sachiaar. ||4||
Ey Nanak, bil ki: Gerçek Olan, tüm yaratımın içindedir.||4||
Beşinci Pauri:
ਥਾਪਿਆ ਨ ਜਾਇ ਕੀਤਾ ਨ ਹੋਇ ॥
thaapi-aa na jaa-ay keetaa na ho-ay.
O, yaratılmamış, doğurulmamıştır.
ਆਪੇ ਆਪਿ ਨਿਰੰਜਨੁ ਸੋਇ ॥
aapay aap niranjan so-ay.
Özdür, masumiyettir, saflıktır.
ਜਿਨਿ ਸੇਵਿਆ ਤਿਨਿ ਪਾਇਆ ਮਾਨੁ ॥
jin sayvi-aa tin paa-i-aa maan.
Sonsuz’un hizmetinde olanlar, bu dünyada onurlandırılır/kutsanır.
ਨਾਨਕ ਗਾਵੀਐ ਗੁਣੀ ਨਿਧਾਨੁ ॥
naanak gaavee-ai gunee niDhaan.
Ey Nanak, erdemlerin engin okyanusunun şarkısını söyle.
ਗਾਵੀਐ ਸੁਣੀਐ ਮਨਿ ਰਖੀਐ ਭਾਉ ॥
gaavee-ai sunee-ai man rakhee-ai bhaa-o.
Şarkı söyle, dinle ve zihninden sevgiyi eksik etme/zihninin sevgiyle dolup taşmasına izin ver.
ਦੁਖੁ ਪਰਹਰਿ ਸੁਖੁ ਘਰਿ ਲੈ ਜਾਇ ॥
dukh parhar sukh ghar lai jaa-ay.
Böylece acıların uçar gider;
Evine huzurla dönersin./Evin huzurla dolar.
ਗੁਰਮੁਖਿ ਨਾਦੰ ਗੁਰਮੁਖਿ ਵੇਦੰ ਗੁਰਮੁਖਿ ਰਹਿਆ ਸਮਾਈ ॥
gurmukh naadaN
gurmukh vaydaN
gurmukh rahi-aa samaa-ee.
Guru ile Naad canlanır.
Guru ile vedaların bilgeliği canlanır,
Guru ile birlik hatırlanır.
ਗੁਰੁ ਈਸਰੁ ਗੁਰੁ ਗੋਰਖੁ ਬਰਮਾ ਗੁਰੁ ਪਾਰਬਤੀ ਮਾਈ ॥
gur eesar
gur gorakh barmaa
gur paarbatee maa-ee.
Guru, Shiva’dır,
Guru Vishnu ve Brahma’dır.
Guru, Parvati ve Lakhshmi’dir.
ਜੇ ਹਉ ਜਾਣਾ ਆਖਾ ਨਾਹੀ ਕਹਣਾ ਕਥਨੁ ਨ ਜਾਈ ॥
jay ha-o jaanaa aakhaa naahee
kahnaa kathan na jaa-ee.
Sonsuzluğu hayal edebilsem de, anlatamam.
Sonsuzluk, sözlere sığdırılamaz.
ਗੁਰਾ ਇਕ ਦੇਹਿ ਬੁਝਾਈ ॥
guraa ik dayhi bujhaa-ee.
Guru bana şunu bildirdi/öğretti/dedi/söyledi:
ਸਭਨਾ ਜੀਆ ਕਾ ਇਕੁ ਦਾਤਾ ਸੋ ਮੈ ਵਿਸਰਿ ਨ ਜਾਈ ॥੫॥
sabhnaa jee-aa kaa ik daataa
so mai visar na jaa-ee. ||5||
Tüm ruhlar yalnızca tek bir Kaynak’tan gelir.
Bunu asla unutmam./Bunu hep hatırlarım./Bunu aklımdan çıkarmam. ||5||
Altıncı Pauri
ਜੇਤੀ ਸਿਰਠਿ ਉਪਾਈ ਵੇਖਾ ਵਿਣੁ ਕਰਮਾ ਕਿ ਮਿਲੈ ਲਈ ॥
jaytee sirath upaa-ee vaykhaa
vin karmaa ke milai la-ee.
Yaratılan tüm o canlar,
Bütünün hayrına hareket etmedikçe neyi kazanıp, neyi elde edebilir?
ਮਤਿ ਵਿਚਿ ਰਤਨ ਜਵਾਹਰ ਮਾਣਿਕ ਜੇ ਇਕ ਗੁਰ ਕੀ ਸਿਖ ਸੁਣੀ ॥
mat vich ratan javaahar maanik jay ik gur kee sikh sunee.
Guru’nun rehberliğini, bir kez dinlersen, zihninde sayısız mücevherler, cevherler ve yakutlar bulursun.
ਗੁਰਾ ਇਕ ਦੇਹਿ ਬੁਝਾਈ ॥
guraa ik dayhi bujhaa-ee.
Guru bana şunu bildirdi/öğretti/dedi/söyledi:
ਸਭਨਾ ਜੀਆ ਕਾ ਇਕੁ ਦਾਤਾ ਸੋ ਮੈ ਵਿਸਰਿ ਨ ਜਾਈ ॥੫॥
sabhnaa jee-aa kaa ik daataa
so mai visar na jaa-ee. ||6||
Tüm ruhlar yalnızca tek bir Kaynak’tan gelir.
Bunu asla unutmam./Bunu hep hatırlarım./Bunu aklımdan çıkarmam. ||6||
Yedinci Pauri
ਜੇ ਜੁਗ ਚਾਰੇ ਆਰਜਾ ਹੋਰ ਦਸੂਣੀ ਹੋਇ ॥
jay jug chaaray aarjaa
hor dasoonee ho-ay.
Bir kişi, dört çağ boyunca,
Hatta ondan on kat daha uzun süre de yaşamış olsa,
ਨਵਾ ਖੰਡਾ ਵਿਚਿ ਜਾਣੀਐ ਨਾਲਿ ਚਲੈ ਸਭੁ ਕੋਇ ॥
navaa khanda vich jaanee-ai
naal chalai sabh ko-ay.
Dokuz krallıkta tanınsa ve herkes onu takip edip ardından da gelse,
ਚੰਗਾ ਨਾਉ ਰਖਾਇ ਕੈ ਜਸੁ ਕੀਰਤਿ ਜਗਿ ਲੇਇ ॥
changa naa-o rakhaa-ay kai jas keerat jag lay-ay.
Dünya çapında iyi bir isim ve itibar kazanıp, övgüye ve üne de kavuşsa,
ਜੇ ਤਿਸੁ ਨਦਰਿ ਨ ਆਵਈ ਤ ਵਾਤ ਨ ਪੁਛੈ ਕੇ ॥
jay tis nadar na aavee
ta vaat na puchhai kay.
Sonsuz’un yüzüne göz sürmedikten sonra tüm bunlar neye yarar?
ਕੀਟਾ ਅੰਦਰਿ ਕੀਟੁ ਕਰਿ ਦੋਸੀ ਦੋਸੁ ਧਰੇ ॥
keetaa andar keet kar
dosee dos Dharay.
(Bu kişinin) Herkesin kendi yükünü üzerine bırakıp suçladığı
Solucanların arasındaki bir solucandan ne farkı var?
ਨਾਨਕ ਨਿਰਗੁਣਿ ਗੁਣੁ ਕਰੇ ਗੁਣਵੰਤਿਆ ਗੁਣੁ ਦੇ ॥
naanak nirgun gun karay gunvanti-aa gun day.
Ey Nanak, erdem yoksunu da, erdemli kişiler de Sonsuz’un yaratımıdır.
Verilen erdemler O’nun lütfudur.
ਤੇਹਾ ਕੋਇ ਨ ਸੁਝਈ ਜਿ ਤਿਸੁ ਗੁਣੁ ਕੋਇ ਕਰੇ ॥੭॥
tayhaa ko-ay na sujh-ee je tis gun ko-ay karay. ||7||
Sonsuz Olan’a erdem bahşedebilecek kimse yoktur. ||7||
Sekizinci Pauri
ਸੁਣਿਐ ਸਿਧ ਪੀਰ ਸੁਰਿ ਨਾਥ ॥
suni-ai siDh peer sur naath.
Sidhaları, pirleri ve yoganın üstadlarını dinlediğinde,
*Sidha: Yoğun spiritüel pratiklerin sonucunda edinilen manevi güç ve olağanüstü yetenelerle kutsanmış kişi.
ਸੁਣਿਐ ਧਰਤਿ ਧਵਲ ਆਕਾਸ ॥
suni-ai Dharat Dhaval aakaas.
Dünyayı, onu ayakta tutan gücü ve akaşı dinlediğinde,
*Akaş: Ses ve titreşimden oluşan sonsuzluğun kozmik alanı. Ether olarak da çevrilebilir.
ਸੁਣਿਐ ਦੀਪ ਲੋਅ ਪਾਤਾਲ ॥
suni-ai deep lo-a paataal.
Işığın okyanusunu, üst ve alttaki alemleri dinlediğinde,
*Lo-a: Hindu kozmolojisinde loka olarak tanımlanan, yüksek titreşimli alemler, evrensel boyutlardır.
*Paataal: Yine Hindu kozmolojisinde düşük titreşimli yaşam formlarının varlık gösterdiği alemlerdir.
ਸੁਣਿਐ ਪੋਹਿ ਨ ਸਕੈ ਕਾਲੁ ॥
suni-ai pohi na sakai kaal.
Dinlediğinde; ölüm (zaman) sana dokunamaz./Zamanın ötesine geçersin.
ਨਾਨਕ ਭਗਤਾ ਸਦਾ ਵਿਗਾਸੁ ॥
naanak bhagtaa sadaa vigaas.
Ey Nanak, adanmış olanlar sonsuza dek neşeyle çiçek açar.
ਸੁਣਿਐ ਦੂਖ ਪਾਪ ਕਾ ਨਾਸੁ ॥੮॥
suni-ai dookh paap kaa naas. ||8||
Dinlediğinde; Acı ve günahlar yok olur. ||8||
Dokuzuncu Pauri
ਸੁਣਿਐ ਈਸਰੁ ਬਰਮਾ ਇੰਦੁ ॥
suni-ai eesar barmaa ind.
Shiva, Brahma ve Indra’yı dinlediğinde,
ਸੁਣਿਐ ਮੁਖਿ ਸਾਲਾਹਣ ਮੰਦੁ ॥
suni-ai
mukh saalaahan mand.
Dinlediğinde,
Kaba olanın dahi dudaklarından O’na övgüler yağar,
ਸੁਣਿਐ ਜੋਗ ਜੁਗਤਿ ਤਨਿ ਭੇਦ ॥
suni-ai jog jugat tan bhayd.
Yoga bilgisini ve bedenin gizlerini dinlediğinde,
ਸੁਣਿਐ ਸਾਸਤ ਸਿਮ੍ਰਿਤਿ ਵੇਦ ॥
suni-ai saasat simrit vayd.
Shastra’ları, Smriti’leri ve Veda’ları dinlediğinde,
ਨਾਨਕ ਭਗਤਾ ਸਦਾ ਵਿਗਾਸੁ ॥
naanak bhagtaa sadaa vigaas.
Ey Nanak, adanmış olanlar sonsuza dek neşeyle çiçek açar.
ਸੁਣਿਐ ਦੂਖ ਪਾਪ ਕਾ ਨਾਸੁ ॥੯॥
suni-ai dookh paap kaa naas. ||9||
Dinlediğinde; acı ve günahlar yok olur.||9||
Onuncu Pauri
ਸੁਣਿਐ ਸਤੁ ਸੰਤੋਖੁ ਗਿਆਨੁ ॥
suni-ai
sat santokh gi-aan.
Dinlediğinde,
Hakikati, sabrı ve bilgeliği,
ਸੁਣਿਐ ਅਠਸਠਿ ਕਾ ਇਸਨਾਨੁ ॥
suni-ai
athsath kaa isnaan.
Dinlediğinde, altmış sekiz haç mekanında (bulunmasan da) yıkanırsın.
ਸੁਣਿਐ ਪੜਿ ਪੜਿ ਪਾਵਹਿ ਮਾਨੁ ॥
suni-ai
parh parh paavahi maan.
Dinlediğinde, sayısız tekrarların ve çalışmaların meyvesi ile kutsanır, bu dünyada saygınlık kazanırsın.
ਸੁਣਿਐ ਲਾਗੈ ਸਹਜਿ ਧਿਆਨੁ ॥
suni-ai
laagai sahj Dhi-aan.
Dinlediğinde,
Odaklanman ve meditasyona girmen kolaylaşır.
ਨਾਨਕ ਭਗਤਾ ਸਦਾ ਵਿਗਾਸੁ ॥
naanak bhagtaa sadaa vigaas.
Ey Nanak, adanmış olanlar sonsuza dek neşeyle çiçek açar.
ਸੁਣਿਐ ਦੂਖ ਪਾਪ ਕਾ ਨਾਸੁ ॥੧੦॥
suni-ai dookh paap kaa naas. ||10||
Dinlediğinde; acı ve günahlar yok olur.||10||
On Birinci Pauri
ਸੁਣਿਐ ਸਰਾ ਗੁਣਾ ਕੇ ਗਾਹ ॥
suni-ai saraa gunaa kay gaah.
Erdemlerin derin okyanusunu dinlediğinde,
ਸੁਣਿਐ ਸੇਖ ਪੀਰ ਪਾਤਿਸਾਹ ॥
suni-ai saykh peer paatisaah.
Şeyhleri, pirleri, hükümdarları/padişahları dinlediğinde,
ਸੁਣਿਐ ਅੰਧੇ ਪਾਵਹਿ ਰਾਹੁ ॥
suni-ai anDhay paavahi raahu.
Dinlediğinde, kör olan dahi yolunu bulur.
ਸੁਣਿਐ ਹਾਥ ਹੋਵੈ ਅਸਗਾਹੁ ॥
suni-ai haath hovai asgaahu.
Dinlediğinde, sır olan, kapılarını açar.
ਨਾਨਕ ਭਗਤਾ ਸਦਾ ਵਿਗਾਸੁ ॥
naanak bhagtaa sadaa vigaas.
Ey Nanak, adanmış olanlar sonsuza dek neşeyle çiçek açar.
ਸੁਣਿਐ ਦੂਖ ਪਾਪ ਕਾ ਨਾਸੁ ॥੧੧॥
suni-ai dookh paap kaa naas. ||11||
Dinlediğinde; acı ve günahlar yok olur. ||11||
On İkinci Pauri
ਮੰਨੇ ਕੀ ਗਤਿ ਕਹੀ ਨ ਜਾਇ ॥
mannay kee gat kahee na jaa-ay.
Kalpten iman edenin hali söze sığmaz.
ਜੇ ਕੋ ਕਹੈ ਪਿਛੈ ਪਛੁਤਾਇ ॥
jay ko kahai pichhai pachhutaa-ay.
Bu hali söze dökmeye çalışanın çabası boşa.
ਕਾਗਦਿ ਕਲਮ ਨ ਲਿਖਣਹਾਰੁ ॥
kaagad kalam na likhanhaar.
Hiçbir kağıt, hiçbir kalem, hiçbir katip,
ਮੰਨੇ ਕਾ ਬਹਿ ਕਰਨਿ ਵੀਚਾਰੁ ॥
mannay kaa bahi karan veechaar.
Kalpten iman edenin halini söze döküp, anlatamaz.
ਐਸਾ ਨਾਮੁ ਨਿਰੰਜਨੁ ਹੋਇ ॥
aisaa naam niranjan ho-ay.
Tanrı’nın Adı böyledir, masumiyete yaklaştırır.
ਜੇ ਕੋ ਮੰਨਿ ਜਾਣੈ ਮਨਿ ਕੋਇ ॥੧੨॥
jay ko man jaanai man ko-ay. ||12||
Bu zihin halini yalnızca tüm kalbiyle iman edenler tadabilir.||12||
On Üçüncü Pauri
ਮੰਨੈ ਸੁਰਤਿ ਹੋਵੈ ਮਨਿ ਬੁਧਿ ॥
mannai surat hovai man buDh.
(Dinlediğine) Kalpten iman eden, anı okur, sezgisel kavrayışla (Buddhi zihni ile, nötr zihin ile) kutsanır.
ਮੰਨੈ ਸਗਲ ਭਵਣ ਕੀ ਸੁਧਿ ॥
mannai sagal bhavan kee suDh.
Kalpten iman eden, tüm evrenin bilgisine nail olur.
ਮੰਨੈ ਮੁਹਿ ਚੋਟਾ ਨਾ ਖਾਇ ॥
mannai muhi chotaa naa khaa-ay.
Kalpten iman eden kendini bilir, kimseden etkilenmez.
ਮੰਨੈ ਜਮ ਕੈ ਸਾਥਿ ਨ ਜਾਇ ॥
mannai jam kai saath na jaa-ay.
Kalpten İman Eden’e ölüm de dokunmaz.
ਐਸਾ ਨਾਮੁ ਨਿਰੰਜਨੁ ਹੋਇ ॥
aisaa naam niranjan ho-ay.
Tanrı’nın Adı böyledir, masumiyete yaklaştırır.
ਜੇ ਕੋ ਮੰਨਿ ਜਾਣੈ ਮਨਿ ਕੋਇ ॥੧੩॥
jay ko man jaanai man ko-ay. ||13||
Bu zihin halini yalnızca tüm kalbiyle iman edenler tadabilir. ||13||
On Dördüncü Pauri
ਮੰਨੈ ਮਾਰਗਿ ਠਾਕ ਨ ਪਾਇ ॥
mannai maarag thaak na paa-ay.
Kalpten iman edenin yolunda hiçbir engel duramaz.
ਮੰਨੈ ਪਤਿ ਸਿਉ ਪਰਗਟੁ ਜਾਇ ॥
mannai pat si-o pargat jaa-ay.
Kalpten iman eden bu dünyadan onur ve itibar ile ayrılır.
ਮੰਨੈ ਮਗੁ ਨ ਚਲੈ ਪੰਥੁ ॥
mannai mag na chalai panth.
Kalpten iman eden, dünyevi olanın peşine düşmez.
Alternatif Çeviri: Kalpten iman eden, boş ritüellerin, uğraşların peşine düşmez.
ਮੰਨੈ ਧਰਮ ਸੇਤੀ ਸਨਬੰਧੁ ॥
mannai Dharam saytee san-banDh.
Kalpten iman eden Dharma yolunu yürür.
ਐਸਾ ਨਾਮੁ ਨਿਰੰਜਨੁ ਹੋਇ ॥
aisaa naam niranjan ho-ay.
Tanrı’nın Adı böyledir, masumiyete yaklaştırır.
ਜੇ ਕੋ ਮੰਨਿ ਜਾਣੈ ਮਨਿ ਕੋਇ ॥੧੪॥
jay ko man jaanai man ko-ay. ||14||
Bu zihin halini yalnızca tüm kalbiyle iman edenler tadabilir. ||14||
On Beşinci Pauri
ਮੰਨੈ ਪਾਵਹਿ ਮੋਖੁ ਦੁਆਰੁ ॥
mannai paavahi mokh du-aar.
Kalpten iman eden Kurtuluşun Kapısı’nı (10. Kapıyı) bulur.
ਮੰਨੈ ਪਰਵਾਰੈ ਸਾਧਾਰੁ ॥
mannai parvaarai saaDhaar.
Kalpten iman edenin varlığı, sevdiklerini yükseltir.
ਮੰਨੈ ਤਰੈ ਤਾਰੇ ਗੁਰੁ ਸਿਖ ॥
mannai tarai taaray gur sikh.
Kalpten iman eden (dünya okyanusundan) Guru’nun Sihleri ile karşı kıyıya geçer.
ਮੰਨੈ ਨਾਨਕ ਭਵਹਿ ਨ ਭਿਖ ॥
mannai naanak bhavahi na bhikh.
Ey Nanak, kaplpten iman eden yalvararak başıboş dolaşmaz.
ਐਸਾ ਨਾਮੁ ਨਿਰੰਜਨੁ ਹੋਇ ॥
aisaa naam niranjan ho-ay.
Tanrı’nın Adı böyledir, masumiyete yaklaştırır.
ਜੇ ਕੋ ਮੰਨਿ ਜਾਣੈ ਮਨਿ ਕੋਇ ॥੧੫॥ jay ko man jaanai man ko-ay. ||15||
Bu zihin halini yalnızca tüm kalbiyle iman edenler tadabilir. ||15||
On Altıncı Pauri
ਪੰਚ ਪਰਵਾਣ ਪੰਚ ਪਰਧਾਨੁ ॥
panch parvaan panch parDhaan.
Seçilmiş olanlar, kabul edilmiştir.
Alternatif Çeviri: Birliği hatırlamak için kendilerini seçenler, kabul edilmiştir.
ਪੰਚੇ ਪਾਵਹਿ ਦਰਗਹਿ ਮਾਨੁ ॥
panchay paavahi dargahi maan.
Seçilmiş olanlar, Gerçek’in Makamı’nda onurlandırılır.
ਪੰਚੇ ਸੋਹਹਿ ਦਰਿ ਰਾਜਾਨੁ ॥
panchay sohahi dar raajaan.
Seçilmiş olanlar, güzellikleriyle asiller makamında yer alır.
ਪੰਚਾ ਕਾ ਗੁਰੁ ਏਕੁ ਧਿਆਨੁ ॥
panchaa kaa gur ayk Dhi-aan.
Seçilmiş olanların zihinsel odağı(ndan akan) Guru’dur.
ਜੇ ਕੋ ਕਹੈ ਕਰੈ ਵੀਚਾਰੁ ॥
jay ko kahai karai veechaar.
Ne kadar açıklamaya ve söze dökmeye çalışılsa da,
ਕਰਤੇ ਕੈ ਕਰਣੈ ਨਾਹੀ ਸੁਮਾਰੁ ॥
kartay kai karnai naahee sumaar.
Yaratıcı’nın yaptıklarını saymak mümkün değildir.
ਧੌਲੁ ਧਰਮੁ ਦਇਆ ਕਾ ਪੂਤੁ ॥
Dhoul Dharam da-i-aa kaa poot.
Şefkatin meyvesi olan, beyaz boğanın sırtındaki Dharma,
ਸੰਤੋਖੁ ਥਾਪਿ ਰਖਿਆ ਜਿਨਿ ਸੂਤਿ ॥
santokh thaap rakhi-aa jin soot.
Dünyayı sabırla yerinde tutar.
ਜੇ ਕੋ ਬੁਝੈ ਹੋਵੈ ਸਚਿਆਰੁ ॥
jay ko bujhai hovai sachiaar.
Bunu anlayan kişi gerçeğin kendisi olur/ilahi bilince erişir.
ਧਵਲੈ ਉਪਰਿ ਕੇਤਾ ਭਾਰੁ ॥
Dhavlai upar kaytaa bhaar.
Bu yükü taşımanın ne kadar ağır olduğunu anlayan da.
ਧਰਤੀ ਹੋਰੁ ਪਰੈ ਹੋਰੁ ਹੋਰੁ ॥
Dhartee hor parai hor hor.
Bu dünyanın da ötesinde öyle farklı ve sayısız dünyalar vardır ki!
ਤਿਸ ਤੇ ਭਾਰੁ ਤਲੈ ਕਵਣੁ ਜੋਰੁ ॥
tis tay bhaar talai kavan jor.
Hangi güç onları bir arada tutar ve ağırlıklarını taşır?
ਜੀਅ ਜਾਤਿ ਰੰਗਾ ਕੇ ਨਾਵ ॥
jee-a jaat rangaa kay naav.
Çeşit çeşit varlığın rengi ve ismi
ਸਭਨਾ ਲਿਖਿਆ ਵੁੜੀ ਕਲਾਮ ॥
sabhnaa likhi-aa vurhee kalaam.
Tanrı’nın durmaksızın yazan kaleminden kağıda dökülmüştür.
ਏਹੁ ਲੇਖਾ ਲਿਖਿ ਜਾਣੈ ਕੋਇ ॥
ayhu laykhaa likh jaanai ko-ay.
Tüm bunların hesabını tutmayı kim bilebilir?
ਲੇਖਾ ਲਿਖਿਆ ਕੇਤਾ ਹੋਇ ॥
laykhaa likhi-aa kaytaa ho-ay.
Bir düşün, ne çok sayfa gerekir tümü için!
ਕੇਤਾ ਤਾਣੁ ਸੁਆਲਿਹੁ ਰੂਪੁ ॥
kaytaa taan su-aalihu roop.
Bu nasıl bir güç, nasıl bir güzelliktir?
ਕੇਤੀ ਦਾਤਿ ਜਾਣੈ ਕੌਣੁ ਕੂਤੁ ॥
kaytee daat jaanai koun koot.
Ve bunlar nasıl yeteneklerdir?
Nelere kadir olduklarını kim bilebilir?
ਕੀਤਾ ਪਸਾਉ ਏਕੋ ਕਵਾਉ ॥
keetaa pasaa-o ayko kavaa-o.
Tek bir Söz ile uçsuz bucaksız Evren’i yarattın!
ਤਿਸ ਤੇ ਹੋਏ ਲਖ ਦਰੀਆਉ ॥
tis tay ho-ay lakh daree-aa-o.
Yüzlerce, binlerce nehir akmaya başladı.
ਕੁਦਰਤਿ ਕਵਣ ਕਹਾ ਵੀਚਾਰੁ ॥
kudrat kavan kahaa veechaar.
Senin yaratım gücün nasıl söze dökülebilir?
ਵਾਰਿਆ ਨ ਜਾਵਾ ਏਕ ਵਾਰ ॥
vaari-aa na jaavaa ayk vaar.
Kendimi senin için bir kez olsun feda edemiyorum.
ਜੋ ਤੁਧੁ ਭਾਵੈ ਸਾਈ ਭਲੀ ਕਾਰ ॥
jo tuDh bhaavai saa-ee bhalee kaar.
Yalnızca seni memnun eden eylemler kutsaldır/değerlidir/anlamlıdır.
ਤੂ ਸਦਾ ਸਲਾਮਤਿ ਨਿਰੰਕਾਰ ॥੧੬॥
too sadaa salaamat nirankaar. ||16||
Ey Sonsuz ve Biçimlerin Ötesinde Olan! ||16||
On Yedinci Pauri
ਅਸੰਖ ਜਪ ਅਸੰਖ ਭਾਉ ॥
asaNkh jap
asaNkh bhaa-o.
Sayısız zikir,
Sonsuz sevgi,
ਅਸੰਖ ਪੂਜਾ ਅਸੰਖ ਤਪ ਤਾਉ ॥
asaNkh poojaa
asaNkh tap taa-o.
Sayısız ibadet,
Sayısız içsel terbiye/ateş seramonisi,
ਅਸੰਖ ਗਰੰਥ ਮੁਖਿ ਵੇਦ ਪਾਠ ॥
asaNkh garanth mukh vayd paath.
Sayısız kutsal yazıt,
Hatmedilen Vedalar,
ਅਸੰਖ ਜੋਗ ਮਨਿ ਰਹਹਿ ਉਦਾਸ ॥
asaNkh jog man rahahi udaas.
Zihinleri dünyevi olandan uzak sayısız yogi,
ਅਸੰਖ ਭਗਤ ਗੁਣ ਗਿਆਨ ਵੀਚਾਰ ॥
asaNkh bhagat gun gi-aan veechaar.
Sonsuz’un bilgeliğini ve erdemlerini seyre dalmış sayısız adanmış,
ਅਸੰਖ ਸਤੀ ਅਸੰਖ ਦਾਤਾਰ ॥
asaNkh satee
asaNkh daataar.
Sayısız aziz ve sayısız yardımsever,
ਅਸੰਖ ਸੂਰ ਮੁਹ ਭਖ ਸਾਰ ॥
asaNkh soor muh bhakh saar.
Savaş darbelerine dayanıklı sayısız kahraman,
ਅਸੰਖ ਮੋਨਿ ਲਿਵ ਲਾਇ ਤਾਰ ॥
asaNkh mon liv laa-ay taar.
İlahi aşkın telini titreten sayısız sessiz bilge,
ਕੁਦਰਤਿ ਕਵਣ ਕਹਾ ਵੀਚਾਰੁ ॥
kudrat kavan kahaa veechaar.
Senin yaratım gücün nasıl söze dökülebilir?
ਵਾਰਿਆ ਨ ਜਾਵਾ ਏਕ ਵਾਰ ॥
vaari-aa na jaavaa ayk vaar.
Kendimi senin için bir kez olsun feda edemiyorum.
ਜੋ ਤੁਧੁ ਭਾਵੈ ਸਾਈ ਭਲੀ ਕਾਰ ॥
jo tuDh bhaavai saa-ee bhalee kaar.
Yalnızca seni memnun eden eylemler kutsaldır/değerlidir/anlamlıdır.
ਤੂ ਸਦਾ ਸਲਾਮਤਿ ਨਿਰੰਕਾਰ ॥੧੬॥
too sadaa salaamat nirankaar. ||17|
Ey Sonsuz ve Biçimlerin Ötesinde Olan! ||17||
On Sekizinci Pauri
ਅਸੰਖ ਮੂਰਖ ਅੰਧ ਘੋਰ ॥
asaNkh moorakh anDh ghor.
Cehaletle körleşmiş sayısız sersem/akıl hastası,
ਅਸੰਖ ਚੋਰ ਹਰਾਮਖੋਰ ॥
asaNkh chor haraamkhor.
Sayısız hırsız ve harami,
ਅਸੰਖ ਅਮਰ ਕਰਿ ਜਾਹਿ ਜੋਰ ॥
asaNkh amar kar jaahi jor.
Kendini ölümsüz sanan ve iradesini zorla dayatan sayısız kişi,
ਅਸੰਖ ਗਲਵਢ ਹਤਿਆ ਕਮਾਹਿ ॥
asaNkh galvadh hati-aa kamaahi.
Sayısız cani ve hayırsız,
ਅਸੰਖ ਪਾਪੀ ਪਾਪੁ ਕਰਿ ਜਾਹਿ ॥
asaNkh paapee paap kar jaahi.
Günah işlemeye devam eden sayısız günahkar,
ਅਸੰਖ ਕੂੜਿਆਰ ਕੂੜੇ ਫਿਰਾਹਿ ॥
asaNkh koorhi-aar koorhay firaahi.
Kendi yalanlarının içinde yolunu kaybetmiş dolaşan sayısız yalancı,
ਅਸੰਖ ਮਲੇਛ ਮਲੁ ਭਖਿ ਖਾਹਿ ॥
asaNkh malaychh mal bhakh khaahi.
Pislikle beslenen sayısız alçak,
ਅਸੰਖ ਨਿੰਦਕ ਸਿਰਿ ਕਰਹਿ ਭਾਰੁ ॥
asaNkh nindak sir karahi bhaar.
İftiralarının ağırlığını taşıyan sayısız iftiracı,
ਨਾਨਕੁ ਨੀਚੁ ਕਹੈ ਵੀਚਾਰੁ ॥
naanak neech kahai veechaar.
Nanak (bu tefekkür üzerine) eğilerek der ki;
ਵਾਰਿਆ ਨ ਜਾਵਾ ਏਕ ਵਾਰ ॥
vaari-aa na jaavaa ayk vaar.
Kendimi senin için bir kez olsun feda edemiyorum.
ਜੋ ਤੁਧੁ ਭਾਵੈ ਸਾਈ ਭਲੀ ਕਾਰ ॥
jo tuDh bhaavai saa-ee bhalee kaar.
Yalnızca seni memnun eden eylemler kutsaldır/değerlidir/anlamlıdır.
ਤੂ ਸਦਾ ਸਲਾਮਤਿ ਨਿਰੰਕਾਰ ॥੧੬॥
too sadaa salaamat nirankaar. ||18|
Ey Sonsuz ve Biçimlerin Ötesinde Olan! ||18||
On Dokuzuncu Pauri
ਅਸੰਖ ਨਾਵ ਅਸੰਖ ਥਾਵ ॥
asaNkh naav
asaNkh thaav.
Sayısız isim,
Sayısız yer,
ਅਗੰਮ ਅਗੰਮ ਅਸੰਖ ਲੋਅ ॥
agamm agamm asaNkh lo-a.
Erişelemeyen, yaklaşılamayan sayısız boyut/diyar,
ਅਸੰਖ ਕਹਹਿ ਸਿਰਿ ਭਾਰੁ ਹੋਇ ॥
asaNkh kehahi sir bhaar ho-ay.
Bunlara sayısız demek bile yetmez.
ਅਖਰੀ ਨਾਮੁ ਅਖਰੀ ਸਾਲਾਹ ॥
akhree naam
akhree saalaah.
Sesten/Titreşimden Naam (Gerçeğin Adı) gelir;
Sesten övgüler yükselir,
*Akhree: Seslerin, harflerin bir araya gelmesi
Alternatif Çeviri: Seslerin bir araya gelmesi ile Sonsuz Olan’ın ismi ve O’na dair övgüler, şükürler akar.
ਅਖਰੀ ਗਿਆਨੁ ਗੀਤ ਗੁਣ ਗਾਹ ॥
akhree gi-aan geet gun gaah.
Erdemlerin şarkısını söyleyen bilgelik, sesten gelir,
ਅਖਰੀ ਲਿਖਣੁ ਬੋਲਣੁ ਬਾਣਿ ॥
akhree likhan bolan baan.
Yazılı ve sözlü dil, sesten doğar.
ਅਖਰਾ ਸਿਰਿ ਸੰਜੋਗੁ ਵਖਾਣਿ ॥
akhraa sir sanjog vakhaan.
Kader, sesten doğar.
ਜਿਨਿ ਏਹਿ ਲਿਖੇ ਤਿਸੁ ਸਿਰਿ ਨਾਹਿ ॥
jin ayhi likhay tis sir naahi.
Kaderi Yazan ise tüm bunların ötesindedir.
ਜਿਵ ਫੁਰਮਾਏ ਤਿਵ ਤਿਵ ਪਾਹਿ ॥
jiv furmaa-ay tiv tiv paahi.
Bize O’nun iradesinden geleni almak düşer.
ਜੇਤਾ ਕੀਤਾ ਤੇਤਾ ਨਾਉ ॥
jaytaa keetaa taytaa naa-o.
Yaratım da, Naam da yücedir.
ਵਿਣੁ ਨਾਵੈ ਨਾਹੀ ਕੋ ਥਾਉ ॥
vin naavai naahee ko thaa-o.
Adı’nın titreşmediği yer yoktur.
ਕੁਦਰਤਿ ਕਵਣ ਕਹਾ ਵੀਚਾਰੁ ॥
kudrat kavan kahaa veechaar.
Senin yaratım gücün nasıl söze dökülebilir?
ਵਾਰਿਆ ਨ ਜਾਵਾ ਏਕ ਵਾਰ ॥
vaari-aa na jaavaa ayk vaar.
Kendimi senin için bir kez olsun feda edemiyorum.
ਜੋ ਤੁਧੁ ਭਾਵੈ ਸਾਈ ਭਲੀ ਕਾਰ ॥
jo tuDh bhaavai saa-ee bhalee kaar.
Yalnızca seni memnun eden eylemler kutsaldır/değerlidir/anlamlıdır.
ਤੂ ਸਦਾ ਸਲਾਮਤਿ ਨਿਰੰਕਾਰ ॥੧੬॥
too sadaa salaamat nirankaar. ||19|
Ey Sonsuz ve Biçimlerin Ötesinde Olan! ||19||
Yirminci Pauri
ਭਰੀਐ ਹਥੁ ਪੈਰੁ ਤਨੁ ਦੇਹ ॥
bharee-ai hath pair tan dayh.
Eller, ayaklar ve beden kirlendiğinde,
ਪਾਣੀ ਧੋਤੈ ਉਤਰਸੁ ਖੇਹ ॥
paanee Dhotai utras khayh.
Suyla yıkanıp temizlenebilir.
ਮੂਤ ਪਲੀਤੀ ਕਪੜੁ ਹੋਇ ॥
moot paleetee kaparh ho-ay.
Elbiseler çamura ve karaya battığında,
ਦੇ ਸਾਬੂਣੁ ਲਈਐ ਓਹੁ ਧੋਇ ॥
day saaboon la-ee-ai oh Dho-ay.
Sabunla yıkanıp temizlenebilir.
ਭਰੀਐ ਮਤਿ ਪਾਪਾ ਕੈ ਸੰਗਿ ॥
bharee-ai mat paapaa kai sang.
Ama kirlenen zihinse;
ਓਹੁ ਧੋਪੈ ਨਾਵੈ ਕੈ ਰੰਗਿ ॥
oh Dhopai naavai kai rang.
O yalnızca Ad’ının Sevgisi ile yıkanıp temizlenebilir.
ਪੁੰਨੀ ਪਾਪੀ ਆਖਣੁ ਨਾਹਿ ॥
punnee paapee aakhan naahi.
Kişi sadece kelimelerle aydınlanmış ya da karanlık olmaz,
ਕਰਿ ਕਰਿ ਕਰਣਾ ਲਿਖਿ ਲੈ ਜਾਹੁ ॥
kar kar karnaa likh lai jaahu.
Durmaksızın tekrarlanan hareketler ruha kazınır,
ਆਪੇ ਬੀਜਿ ਆਪੇ ਹੀ ਖਾਹੁ ॥
aapay beej aapay hee khaahu.
Ektiğin her neyse onu biçersin.
ਨਾਨਕ ਹੁਕਮੀ ਆਵਹੁ ਜਾਹੁ ॥੨੦॥
naanak hukmee aavhu jaahu. ||20||
Ey Nanak, Sonsuz İrade’nin hükmü ile buraya gelir ve buradan gideriz. ||20||
Yirmi Birinci Pauri
ਤੀਰਥੁ ਤਪੁ ਦਇਆ ਦਤੁ ਦਾਨੁ ॥
tirath tap da-i-aa dat daan.
Haç ziyaretleri, içsel terbiye, nezaket ve hizmet,
ਜੇ ਕੋ ਪਾਵੈ ਤਿਲ ਕਾ ਮਾਨੁ ॥
jay ko paavai til kaa maan.
Bunlar, minik bir zerre kadar meziyete sahiptir.
ਸੁਣਿਆ ਮੰਨਿਆ ਮਨਿ ਕੀਤਾ ਭਾਉ ॥
suni-aa mani-aa man keetaa bhaa-o.
Zihninde dinlediğinde, duyduğuna eğildiğinde ve sevdiğinde,
ਅੰਤਰਗਤਿ ਤੀਰਥਿ ਮਲਿ ਨਾਉ ॥
antargat tirath mal naa-o.
(O zaman) İçindeki kutsal mabette kendini arındırırsın.
ਸਭਿ ਗੁਣ ਤੇਰੇ ਮੈ ਨਾਹੀ ਕੋਇ ॥
sabh gun tayray mai naahee ko-ay.
Ne kadar erdem varsa hepsi Senden’dir, benim hiçbir şeyim yok.
ਵਿਣੁ ਗੁਣ ਕੀਤੇ ਭਗਤਿ ਨ ਹੋਇ ॥
vin gun keetay bhagat na ho-ay.
Erdemler(in)den nasiplenmeden adanarak ibadet edilemez.
ਸੁਅਸਤਿ ਆਥਿ ਬਾਣੀ ਬਰਮਾਉ ॥
su-asat aath banee barmaa-o.
Selam olsun sana, ilk titreşime, Brahma’ya!
ਸਤਿ ਸੁਹਾਣੁ ਸਦਾ ਮਨਿ ਚਾਉ ॥
sat suhaan sadaa man chaa-o.
Güzel Gerçek, zihindeki daimi neşe (kaynağı).
ਕਵਣੁ ਸੁ ਵੇਲਾ ਵਖਤੁ ਕਵਣੁ ਕਵਣ ਥਿਤਿ ਕਵਣੁ ਵਾਰੁ ॥
kavan so vaylaa vakhat kavan? Kavan thit kavan vaar?
Hangi vakitti? Ne zamandı? Güneş ve ay takviminde hangi gündü?
ਕਵਣਿ ਸਿ ਰੁਤੀ ਮਾਹੁ ਕਵਣੁ ਜਿਤੁ ਹੋਆ ਆਕਾਰੁ ॥
kavan se rutee maahu kavan jit ho-aa aakaar?
Hangi mevsimdi? Hangi aydı?
ਵੇਲ ਨ ਪਾਈਆ ਪੰਡਤੀ ਜਿ ਹੋਵੈ ਲੇਖੁ ਪੁਰਾਣੁ ॥
vayl na paa-ee-aa pandtee je hovai laykh puraan.
*Panditler vaktini bulamadı. Bulabilselerdi *Puranalarda yazardı.
ਵਖਤੁ ਨ ਪਾਇਓ ਕਾਦੀਆ ਜਿ ਲਿਖਨਿ ਲੇਖੁ ਕੁਰਾਣੁ ॥
vakhat na paa-i-o kaadee-aa je likhan laykh kuraan.
Kadılar da yaratılışın vaktini bilemez. Bilselerdi Kuran’ın mealinde yazardı.
ਥਿਤਿ ਵਾਰੁ ਨਾ ਜੋਗੀ ਜਾਣੈ ਰੁਤਿ ਮਾਹੁ ਨਾ ਕੋਈ ॥
thit vaar naa jogee jaanai rut maahu naa ko-ee.
Yaratılışın vaktini, gününü, mevsimini yogiler de bilemez.
ਜਾ ਕਰਤਾ ਸਿਰਠੀ ਕਉ ਸਾਜੇ ਆਪੇ ਜਾਣੈ ਸੋਈ ॥
jaa kartaa sirthee ka-o saajay aapay jaanai so-ee.
Yalnızca Yaratıcı’nın kendisi yaratımın zamanını bilir.
ਕਿਵ ਕਰਿ ਆਖਾ ਕਿਵ ਸਾਲਾਹੀ ਕਿਉ ਵਰਨੀ ਕਿਵ ਜਾਣਾ ॥
kiv kar aakhaa kiv saalaahee ki-o varnee kiv jaanaa.
O’ndan nasıl bahsetmeli? O’na nasıl şükretmeli? O’nu nasıl anlatmalı? O’nu nasıl bilmeli?
ਨਾਨਕ ਆਖਣਿ ਸਭੁ ਕੋ ਆਖੈ ਇਕ ਦੂ ਇਕੁ ਸਿਆਣਾ ॥
naanak aakhan sabh ko aakhai ik doo ik si-aanaa.
Ey Nanak, her biri diğerinden daha bilge olan herkes O’nun hakkında konuşuyor.
ਵਡਾ ਸਾਹਿਬੁ ਵਡੀ ਨਾਈ ਕੀਤਾ ਜਾ ਕਾ ਹੋਵੈ ॥
vadaa saahib vadee naa-ee keetaa jaa kaa hovai.
Yücelik Sonsuz Efendi’ye O’nun adaletine, Her şeyin sahibine aittir.
ਨਾਨਕ ਜੇ ਕੋ ਆਪੌ ਜਾਣੈ ਅਗੈ ਗਇਆ ਨ ਸੋਹੈ ॥੨੧॥
naanak jay ko aapou jaanai agai ga-i-aa na sohai. ||21||
Ey Nanak, her şeyi bildiğini iddia eden kişinin eve dönerken elleri boş olur. ||21||
Yirmi İkinci Pauri
ਪਾਤਾਲਾ ਪਾਤਾਲ ਲਖ ਆਗਾਸਾ ਆਗਾਸ ॥
paataalaa paataal lakh aagaasaa aagaas.
Binlerce yeraltı alemi, binlerce göksel alem vardır.
ਓੜਕ ਓੜਕ ਭਾਲਿ ਥਕੇ ਵੇਦ ਕਹਨਿ ਇਕ ਵਾਤ ॥
orhak orhak bhaal thakay vayd kahan ik vaat.
Bir kişi bu alemleri bitap düşene dek arayıp durabilir. *Vedalar da bunu söyler.
ਸਹਸ ਅਠਾਰਹ ਕਹਨਿ ਕਤੇਬਾ ਅਸੁਲੂ ਇਕੁ ਧਾਤੁ ॥
sahas athaarah kahan kataybaa asuloo ik Dhaat.
Kutsal kitaplar 18 bin alem olduğunu söyler. Fakat aslında yalnızca tek bir Evren/Element/ vardır.
Alternatif Çeviri: Fakat hepsinin kaynağı birdir.
ਲੇਖਾ ਹੋਇ ਤ ਲਿਖੀਐ ਲੇਖੈ ਹੋਇ ਵਿਣਾਸੁ ॥
laykhaa ho-ay ta likee-ai laykhai ho-ay vinaas.
Bunun hesabını tutmaya kalksan da, hesabı yazmayı bitiremeden son nefesini vermen kaçınılmazdır.
ਨਾਨਕ ਵਡਾ ਆਖੀਐ ਆਪੇ ਜਾਣੈ ਆਪੁ ॥੨੨॥
naanak vadaa aakhee-ai aapay jaanai aap. ||22||
Ey Nanak, Sonsuz Olan yücedir! O, Kendini bilendir! ||22||
Yirmi Üçüncü Pauri
ਸਾਲਾਹੀ ਸਾਲਾਹਿ ਏਤੀ ਸੁਰਤਿ ਨ ਪਾਈਆ ॥
saalaahee saalaahi aytee surat na paa-ee-aa.
Şükredenler Sonsuz’a övgüler yağdırır ama bu sezgisel bilinci elde etmelerine yetmez.
Surat: Sezgisel Bilinç
ਨਦੀਆ ਅਤੈ ਵਾਹ ਪਵਹਿ ਸਮੁੰਦਿ ਨ ਜਾਣੀਅਹਿ ॥
nadee-aa atai vaah pavahi samund na jaanee-ahi.
Onlar okyanusun ne kadar engin olduğunu bilmeden ona doğru akan akarsulara ve nehirlere benzer.
ਸਮੁੰਦ ਸਾਹ ਸੁਲਤਾਨ ਗਿਰਹਾ ਸੇਤੀ ਮਾਲੁ ਧਨੁ ॥
samund saah sultaan girhaa saytee maal Dhan.
Dağ gibi mülke, okyanus gibi servete sahip olan sultanlar ve imparatorlar,
ਕੀੜੀ ਤੁਲਿ ਨ ਹੋਵਨੀ ਜੇ ਤਿਸੁ ਮਨਹੁ ਨ ਵੀਸਰਹਿ ॥੨੩॥
keerhee tul na hovnee jay tis manhu na veesrahi. ||23||
Tanrı’yı aklından bir an olsun çıkarmayan karıncayla aynı kefeye dahi koyulamaz. ||23||
Yirmi Dördüncü Pauri
ਅੰਤੁ ਨ ਸਿਫਤੀ ਕਹਣਿ ਨ ਅੰਤੁ ॥
ant na siftee kahan na ant.
Yüceliği, nitelikleri sonsuzdur, O’nun sınırları, sonu nerede bulunabilir?
Ant na: Sonsuz, sınırsız, limitsiz
ਅੰਤੁ ਨ ਕਰਣੈ ਦੇਣਿ ਨ ਅੰਤੁ ॥
ant na karnai dayn na ant.
Yapabildiklerinin ve lütuflarının sınırı yoktur.
ਅੰਤੁ ਨ ਵੇਖਣਿ ਸੁਣਣਿ ਨ ਅੰਤੁ ॥
ant na vaykhan sunan na ant.
Görebildiklerinin ve duyabildiklerinin sınırı yoktur.
ਅੰਤੁ ਨ ਜਾਪੈ ਕਿਆ ਮਨਿ ਮੰਤੁ ॥
ant na jaapai ki-aa man mant?
Sonsuz Olan’ın zekasının sınırları nasıl bilinebilir?
ਅੰਤੁ ਨ ਜਾਪੈ ਕੀਤਾ ਆਕਾਰੁ ॥
ant na jaapai keetaa aakaar.
Yaratılmış evrenin sınırları idrak edilemez.
ਅੰਤੁ ਨ ਜਾਪੈ ਪਾਰਾਵਾਰੁ ॥
ant na jaapai paaraavaar.
Ne burada ne de ötede O’nun sınırları bilinemez.
ਅੰਤ ਕਾਰਣਿ ਕੇਤੇ ਬਿਲਲਾਹਿ ॥
ant kaaran kaytay billaahi.
İnsanlar, O’nun sınırlarını anlamak için çabalar durur,
ਤਾ ਕੇ ਅੰਤ ਨ ਪਾਏ ਜਾਹਿ ॥
taa kay ant na paa-ay jaahi.
Fakat O’nun sınırlarını bulmak mümkün değildir.
ਏਹੁ ਅੰਤੁ ਨ ਜਾਣੈ ਕੋਇ ॥
ayhu ant na jaanai ko-ay.
Kimse bu sınırları bilemez.
ਬਹੁਤਾ ਕਹੀਐ ਬਹੁਤਾ ਹੋਇ ॥
bahutaa kahee-ai bahutaa ho-ay.
Ne kadar anlatırsan anlat, anlatmakla bitmez, artar.
ਵਡਾ ਸਾਹਿਬੁ ਊਚਾ ਥਾਉ ॥
vadaa saahib oochaa thaa-o.
Üstad Yüce’dir ve çok yükseklerdedir.
ਊਚੇ ਉਪਰਿ ਊਚਾ ਨਾਉ ॥
oochay upar oochaa naa-o.
Adı, Yücelerin yücesidir ve her şeyin üzerindedir.
ਏਵਡੁ ਊਚਾ ਹੋਵੈ ਕੋਇ ॥
ayvad oochaa hovai ko-ay.
Ancak O’nun kadar yücelen ve yükselen kişi,
ਤਿਸੁ ਊਚੇ ਕਉ ਜਾਣੈ ਸੋਇ ॥
tis oochay ka-o jaanai so-ay.
O’nun ulviliğini ve enginliğini kavrayabilir.
ਜੇਵਡੁ ਆਪਿ ਜਾਣੈ ਆਪਿ ਆਪਿ ॥
jayvad aap jaanai aap aap.
Yalnızca O, kendisinin ne denli yüce olduğunu bilebilir.
ਨਾਨਕ ਨਦਰੀ ਕਰਮੀ ਦਾਤਿ ॥੨੪॥
naanak nadree karmee daat. ||24||
Ey Nanak, tek bir bakışı seni karmandan özgür kılabilir. ||24||
Yirmi Beşinci Pauri
ਬਹੁਤਾ ਕਰਮੁ ਲਿਖਿਆ ਨਾ ਜਾਇ ॥
bahutaa karam likhi-aa naa jaa-ay.
Lütufları öyle boldur ki kelimelere sığmaz.
ਵਡਾ ਦਾਤਾ ਤਿਲੁ ਨ ਤਮਾਇ ॥
vadaa daataa til na tamaa-ay.
Cömertlerin en yücesi koşulsuzca verir.
ਕੇਤੇ ਮੰਗਹਿ ਜੋਧ ਅਪਾਰ ॥
kaytay mangahi joDh apaar.
Nice kahraman savaşçı, O’na dua eder.
ਕੇਤਿਆ ਗਣਤ ਨਹੀ ਵੀਚਾਰੁ ॥
kayti-aa ganat nahee veechaar.
O’nu tefekkür edenler öyle çoktur ki saymakla bitmez.
ਕੇਤੇ ਖਪਿ ਤੁਟਹਿ ਵੇਕਾਰ ॥
kaytay khap tutahi vaykaar.
Yoldan sapmış, zavallılar da öyle çoktur ki.
ਕੇਤੇ ਲੈ ਲੈ ਮੁਕਰੁ ਪਾਹਿ ॥
kaytay lai lai mukar paahi.
Aç gözlülükle tekrar tekrar alıp, aldığını inkar edenler öyle çoktur ki.
ਕੇਤੇ ਮੂਰਖ ਖਾਹੀ ਖਾਹਿ ॥
kaytay moorakh khaahee khaahi.
Ahmaklar, doyumsuzlar öyle çoktur ki.
ਕੇਤਿਆ ਦੂਖ ਭੂਖ ਸਦ ਮਾਰ ॥
kayti-aa dookh bhookh sad maar.
Acı ve açlık çekenler öyle çoktur ki.
ਏਹਿ ਭਿ ਦਾਤਿ ਤੇਰੀ ਦਾਤਾਰ ॥
ayhi bhe daat tayree daataar.
Ey Cömert Olan, bunlar dahi bahşettiğin lütuflardır!
ਬੰਦਿ ਖਲਾਸੀ ਭਾਣੈ ਹੋਇ ॥
band khalaasee bhaanai ho-ay.
Esaretten kurtuluş ancak iradenle mümkündür.
ਹੋਰੁ ਆਖਿ ਨ ਸਕੈ ਕੋਇ ॥
hor aakh na sakai ko-ay.
Senden başka kimsenin elinden bir şey gelmez.
ਜੇ ਕੋ ਖਾਇਕੁ ਆਖਣਿ ਪਾਇ ॥
jay ko khaa-ik aakhan paa-ay.
Elinden bir şey geldiğini zanneden bir ahmak olsa dahi,
ਓਹੁ ਜਾਣੈ ਜੇਤੀਆ ਮੁਹਿ ਖਾਇ ॥
oh jaanai jaytee-aa muhi khaa-ay.
Saçmalığının sonuçlarını hissedecektir.
ਆਪੇ ਜਾਣੈ ਆਪੇ ਦੇਇ ॥
aapay jaanai aapay day-ay.
Her şeyi bilen de, her şeyi veren de O’dur.
ਆਖਹਿ ਸਿ ਭਿ ਕੇਈ ਕੇਇ ॥
aakhahi se bhe kay-ee kay-ay.
Çok az kişi bunu anlar.
ਜਿਸ ਨੋ ਬਖਸੇ ਸਿਫਤਿ ਸਾਲਾਹ ॥
jis no bakhsay sifat saalaah.
O’ndan gelen lütuflar ve erdemlerle kutsanan kişi,
ਨਾਨਕ ਪਾਤਿਸਾਹੀ ਪਾਤਿਸਾਹੁ ॥੨੫॥
naanak paatisaahee paatisaahu. ||25||
Asillerin de asilidir, ey Nanak. ||25||
Yirmi Altıncı Pauri
ਅਮੁਲ ਗੁਣ ਅਮੁਲ ਵਾਪਾਰ ॥
amul gun amul vaapaar.
Sıfatlarına, yaptıklarına paha biçilemez.
ਅਮੁਲ ਵਾਪਾਰੀਏ ਅਮੁਲ ਭੰਡਾਰ ॥
amul vaapaaree-ay amul bhandaar.
Temsilcilerine, hazinelerine paha biçilemez.
*Buradaki temsilciyi, tüccar olarak çeviren kaynaklar da var, aziz olarak çevirenler de. Hazinelerini de, mülk olarak çeviren de var, Naam-Adı’ndan bahşedilen erdemler olarak çeviren de.
ਅਮੁਲ ਆਵਹਿ ਅਮੁਲ ਲੈ ਜਾਹਿ ॥
amul aavahi amul lai jaahi. O’na gelene, O’ndan alanlara paha biçilemez.
*Burada da gelenleri adanmışlar olarak yorumlayanlar var.
ਅਮੁਲ ਭਾਇ ਅਮੁਲਾ ਸਮਾਹਿ ॥
amul bhaa-ay amulaa samaahi.
O’na duyulan aşka, O’na kavuşmanın tadına paha biçilemez.
ਅਮੁਲੁ ਧਰਮੁ ਅਮੁਲੁ ਦੀਬਾਣੁ ॥
amul Dharam amul deebaan.
Dharmaya ve o adil mahkemeye paha biçilemez.
ਅਮੁਲੁ ਤੁਲੁ ਅਮੁਲੁ ਪਰਵਾਣੁ ॥
amul tul amul parvaan.
O’nun aldığı ölçülere ve tartılara paha biçilemez.
ਅਮੁਲੁ ਬਖਸੀਸ ਅਮੁਲੁ ਨੀਸਾਣੁ ॥
amul bakhsees amul neesaan.
Lütuflarına ve alametlerine paha biçilemez.
ਅਮੁਲੁ ਕਰਮੁ ਅਮੁਲੁ ਫੁਰਮਾਣੁ ॥
amul karam amul furmaan.
Eylemlerine ve iradesine paha biçilemez.
ਅਮੁਲੋ ਅਮੁਲੁ ਆਖਿਆ ਨ ਜਾਇ ॥
amulo amul aakhi-aa na jaa-ay.
Değeri tüm sözlerin ötesindedir.
ਆਖਿ ਆਖਿ ਰਹੇ ਲਿਵ ਲਾਇ ॥
aakh aakh rahay liv laa-ay.
Söze dökmeye çalışanlar hayranlık duyar ve hasret çekerler.
ਆਖਹਿ ਵੇਦ ਪਾਠ ਪੁਰਾਣ ॥
aakhahi vayd paath puraan.
Vedalar ve Puranalar O’nu anlatmaya çalışır.
ਆਖਹਿ ਪੜੇ ਕਰਹਿ ਵਖਿਆਣ ॥
aakhahi parhay karahi vakhi-aan.
Alimler, O’ndan bahseder ve O’nu öğretir.
ਆਖਹਿ ਬਰਮੇ ਆਖਹਿ ਇੰਦ ॥
aakhahi barmay aakhahi ind.
Brahma ve Indra O’ndan bahseder.
ਆਖਹਿ ਗੋਪੀ ਤੈ ਗੋਵਿੰਦ ॥
aakhahi gopee tai govind.
Gopiler ve Krishna O’ndan bahseder.
ਆਖਹਿ ਈਸਰ ਆਖਹਿ ਸਿਧ ॥
aakhahi eesar aakhahi siDh.
Shiva ve Siddhi’ler O’ndan bahseder.
ਆਖਹਿ ਕੇਤੇ ਕੀਤੇ ਬੁਧ ॥
aakhahi kaytay keetay buDh.
Gelmiş geçmiş birçok Buddha O’ndan bahseder.
ਆਖਹਿ ਦਾਨਵ ਆਖਹਿ ਦੇਵ ॥
aakhahi daanav aakhahi dayv.
İblisler ve tanrılar O’ndan bahseder.
ਆਖਹਿ ਸੁਰਿ ਨਰ ਮੁਨਿ ਜਨ ਸੇਵ ॥
aakhahi sur nar mun jan sayv.
Göksel varlıklar, *Jain keşişler, kendini hizmete adamışlar O’ndan bahseder.
ਕੇਤੇ ਆਖਹਿ ਆਖਣਿ ਪਾਹਿ ॥
kaytay aakhahi aakhan paahi.
Pek çok kişi O’nu konuşup, betimlemeye çabalamıştır.
ਕੇਤੇ ਕਹਿ ਕਹਿ ਉਠਿ ਉਠਿ ਜਾਹਿ ॥
kaytay kahi kahi uth uth jaahi.
Pek çoğu O’nu tekrar tekrar anlatmış ve bu dünyadan göçüp gitmiştir.
ਏਤੇ ਕੀਤੇ ਹੋਰਿ ਕਰੇਹਿ ॥
aytay keetay hor karayhi.
Şimdiye dek yaratmış olduğu kadarını bir daha yaratacak olsa,
ਤਾ ਆਖਿ ਨ ਸਕਹਿ ਕੇਈ ਕੇਇ ॥
taa aakh na sakahi kay-ee kay-ay.
O yaratılanlar da O’nu anlatmanın boş çabasına kapılacaklardır.
ਜੇਵਡੁ ਭਾਵੈ ਤੇਵਡੁ ਹੋਇ ॥
jayvad bhaavai tayvad ho-ay.
Yüceliği, O’nun iradesi kadardır.
ਨਾਨਕ ਜਾਣੈ ਸਾਚਾ ਸੋਇ ॥
naanak jaanai saachaa so-ay.
Ey Nanak, ne denli yüce olduğunu ancak O bilir.
ਜੇ ਕੋ ਆਖੈ ਬੋਲੁਵਿਗਾੜੁ ॥
jay ko aakhai boluvigaarh.
Bir kişi çıkıp da Tanrı’yı anlatabileceğini zannederse,
ਤਾ ਲਿਖੀਐ ਸਿਰਿ ਗਾਵਾਰਾ ਗਾਵਾਰੁ ॥੨੬॥
taa likee-ai sir gaavaaraa gaavaar. ||26||
O kişi ahmakların da ahmağıdır! ||26||
Yirmi Yedinci Pauri
ਸੋ ਦਰੁ ਕੇਹਾ ਸੋ ਘਰੁ ਕੇਹਾ ਜਿਤੁ ਬਹਿ ਸਰਬ ਸਮਾਲੇ ॥
so dar kayhaa so ghar kayhaa jit bahi sarab samaalay.
Oturduğun ve her şeyi izlediğin o geçit, o alem nerede?
ਵਾਜੇ ਨਾਦ ਅਨੇਕ ਅਸੰਖਾ ਕੇਤੇ ਵਾਵਣਹਾਰੇ ॥
vaajay naad anayk asankhaa kaytay vaavanhaaray.
Orada, sonsuz ilahi titreşim (naad)* sayısız sanatçıdan akar da akar.
ਕੇਤੇ ਰਾਗ ਪਰੀ ਸਿਉ ਕਹੀਅਨਿ ਕੇਤੇ ਗਾਵਣਹਾਰੇ ॥
kaytay raag paree si-o kahee-an kaytay gaavanhaaray.
Orada, sayısız makam icra edilir ve etkileyici sesleriyle müzisyenler şarkılarını seslendirir.
ਗਾਵਹਿ ਤੁਹਨੋ ਪਉਣੁ ਪਾਣੀ ਬੈਸੰਤਰੁ ਗਾਵੈ ਰਾਜਾ ਧਰਮੁ ਦੁਆਰੇ ॥
gaavahi tuhno pa-un paanee baisantar gaavai raajaa Dharam du-aaray.
Rüzgâr, su ve ateş Sana şarkılar söyler. Dharma’nın Hükümdarı (*Dharam Raj) Sana şarkılar söyler.
ਗਾਵਹਿ ਚਿਤੁ ਗੁਪਤੁ ਲਿਖਿ ਜਾਣਹਿ ਲਿਖਿ ਲਿਖਿ ਧਰਮੁ ਵੀਚਾਰੇ ॥
gaavahi chit gupat likh jaaneh likh likh Dharam veechaaray.
Yapılanları kaydeden *ChitraGupta ve bu kayıtları inceleyen Dharam Raj da şarkılar söyler.
Çevirinin çevirisi: Eylemleri kaydetmeyi bilen bilinç dışı ve bilinçli zihin şarkılar söyler. Bu kayıtları özenle inceleyen Dharma’nın Tanrısı şarkılar söyler.
ਗਾਵਹਿ ਈਸਰੁ ਬਰਮਾ ਦੇਵੀ ਸੋਹਨਿ ਸਦਾ ਸਵਾਰੇ ॥
gaavahi eesar barmaa dayvee sohan sadaa savaaray.
Shiva, Brahma ve Tanrıça Devi de tüm ihtişamlarıyla şarkılar söyler.
ਗਾਵਹਿ ਇੰਦ ਇਦਾਸਣਿ ਬੈਠੇ ਦੇਵਤਿਆ ਦਰਿ ਨਾਲੇ ॥
gaavahi ind idaasan baithay dayviti-aa dar naalay.
Tahtlarına oturmuş Indralar da yarı tanrılarla birlikte o alemde şarkılar söyler.
ਗਾਵਹਿ ਸਿਧ ਸਮਾਧੀ ਅੰਦਰਿ ਗਾਵਨਿ ਸਾਧ ਵਿਚਾਰੇ ॥
gaavahi siDh samaaDhee andar gaavan saaDh vichaaray.
*Samadilerinin derinlerinlerindeki *siddhalar, tefekküre dalmış *sadhular da şarkılar söyler.
ਗਾਵਨਿ ਜਤੀ ਸਤੀ ਸੰਤੋਖੀ ਗਾਵਹਿ ਵੀਰ ਕਰਾਰੇ ॥
gaavan jatee satee santokhee
gaavahi veer karaaray.
Arzularını aşmış olanlar, hakikati yaşayanlar ve sabırlı olanlar şarkılar söyler.
Cesur kahramanlar şarkılar söyler.
ਗਾਵਨਿ ਪੰਡਿਤ ਪੜਨਿ ਰਖੀਸਰ ਜੁਗੁ ਜੁਗੁ ਵੇਦਾ ਨਾਲੇ ॥
gaavan pandit parhan rakheesar jug jug vaydaa naalay.
Hatim *panditler ve *yedi rishi, tüm çağların Vedaları ile şarkılar söyler.
ਗਾਵਹਿ ਮੋਹਣੀਆ ਮਨੁ ਮੋਹਨਿ ਸੁਰਗਾ ਮਛ ਪਇਆਲੇ ॥
gaavahi mohnee-aa man mohan surgaa machh pa-i-aalay.
Bu dünyada, cennette ve yeraltı aleminde, zihinleri büyüleyen *Mohini şarkılar söyler.
ਗਾਵਨਿ ਰਤਨ ਉਪਾਏ ਤੇਰੇ ਅਠਸਠਿ ਤੀਰਥ ਨਾਲੇ ॥
gaavan ratan upaa-ay tayray athsath tirath naalay.
Senin tarafından yaratılmış mücevherler ve haç mekanları şarkılar söyler.
ਗਾਵਹਿ ਜੋਧ ਮਹਾਬਲ ਸੂਰਾ ਗਾਵਹਿ ਖਾਣੀ ਚਾਰੇ ॥
gaavahi joDh mahaabal sooraa gaavahi khaanee chaaray.
Savaşçılar, cesur spiritüel kahramanlar ve yaratımın dört kaynağı şarkılar söyler.
ਗਾਵਹਿ ਖੰਡ ਮੰਡਲ ਵਰਭੰਡਾ ਕਰਿ ਕਰਿ ਰਖੇ ਧਾਰੇ ॥
gaavahi khand mandal varbhandaa kar kar rakhay Dhaaray.
Gezegenler, güneş sistemleri ve galaksiler dönerek şarkılar söyler.
ਸੇਈ ਤੁਧੁਨੋ ਗਾਵਹਿ ਜੋ ਤੁਧੁ ਭਾਵਨਿ ਰਤੇ ਤੇਰੇ ਭਗਤ ਰਸਾਲੇ ॥
say-ee tuDhuno gaavahi jo tuDh bhaavan ratay tayray bhagat rasaalay.
Sana, Seni öven şarkılar söylerler. Sana adanmış olanlar ışığınla parlar.
ਹੋਰਿ ਕੇਤੇ ਗਾਵਨਿ ਸੇ ਮੈ ਚਿਤਿ ਨ ਆਵਨਿ ਨਾਨਕੁ ਕਿਆ ਵੀਚਾਰੇ ॥
hor kaytay gaavan say mai chit na aavan naanak ki-aa veechaaray.
O’na şarkılar söyleyen o kadar çoktur ki, Ey Nanak, hepsini hatırlamak ve saymak ne mümkün?
ਸੋਈ ਸੋਈ ਸਦਾ ਸਚੁ ਸਾਹਿਬੁ ਸਾਚਾ ਸਾਚੀ ਨਾਈ ॥
so-ee so-ee sadaa sach saahib saachaa saachee naa-ee.
O, her daim gerçektir, her şeyin gerçek sahibidir ve yücedir.
ਹੈ ਭੀ ਹੋਸੀ ਜਾਇ ਨ ਜਾਸੀ ਰਚਨਾ ਜਿਨਿ ਰਚਾਈ ॥
hai bhee hosee jaa-ay na jaasee rachnaa jin rachaa-ee.
Yaratımın yaratıcısı olan O, şu anda vardır ve her zaman var olacaktır.
ਰੰਗੀ ਰੰਗੀ ਭਾਤੀ ਕਰਿ ਕਰਿ ਜਿਨਸੀ ਮਾਇਆ ਜਿਨਿ ਉਪਾਈ ॥
rangee rangee bhaatee kar kar jinsee maa-i-aa jin upaa-ee.
O, türlü renkleri, türleri, varlıkları ve Maya’yı (ilüzyonu) yarattı.
ਕਰਿ ਕਰਿ ਵੇਖੈ ਕੀਤਾ ਆਪਣਾ ਜਿਵ ਤਿਸ ਦੀ ਵਡਿਆਈ ॥
kar kar vaykhai keetaa aapnaa jiv tis dee vadi-aa-ee.
Yaratır, yaratır ve kendi yaratımının güzelliğini seyreder.
ਜੋ ਤਿਸੁ ਭਾਵੈ ਸੋਈ ਕਰਸੀ ਹੁਕਮੁ ਨ ਕਰਣਾ ਜਾਈ ॥
jo tis bhaavai so-ee karsee hukam na karnaa jaa-ee.
O, dilediğini yapar. O’na hiçbir irade etki etmez.
ਸੋ ਪਾਤਿਸਾਹੁ ਸਾਹਾ ਪਾਤਿਸਾਹਿਬੁ ਨਾਨਕ ਰਹਣੁ ਰਜਾਈ ॥੨੭॥
so paatisaahu saahaa paatisaahib naanak rahan rajaa-ee. ||27||
O padişahtır, padişahların da padişahıdır, Nanak sonsuza dek O’nun İradesi’ne eğilir. ||27||
Yirmi Sekizinci Pauri
ਮੁੰਦਾ ਸੰਤੋਖੁ ਸਰਮੁ ਪਤੁ ਝੋਲੀ ਧਿਆਨ ਕੀ ਕਰਹਿ ਬਿਭੂਤਿ ॥
munda santokh
saram pat jholee
Dhi-aan kee karahi bibhoot.
Sabrını kulağına küpe yap,
Mütevaziliğini elinde tuttuğun dilenme kasen gibi taşı,
Meditasyon ise bedenine sürdüğün kül olsun.
ਖਿੰਥਾ ਕਾਲੁ ਕੁਆਰੀ ਕਾਇਆ ਜੁਗਤਿ ਡੰਡਾ ਪਰਤੀਤਿ ॥
khinthaa kaal ku-aaree kaa-i-aa jugat dandaa parteet.
Ölümün hatırası üzerine giydiğin yamalı hırka,
Saflığın bu dünyadaki yolun ve imanın tutunduğun baston olsun.
ਆਈ ਪੰਥੀ ਸਗਲ ਜਮਾਤੀ ਮਨਿ ਜੀਤੈ ਜਗੁ ਜੀਤੁ ॥
aa-ee panthee sagal jamaatee man jeetai jag jeet.
Adanmışların kardeşliğini en yüksek mertebe olarak bil.
Kendi zihnini fethet ve böylece dünyayı fethedersin.
ਆਦੇਸੁ ਤਿਸੈ ਆਦੇਸੁ ॥
aadays tisai aadays.
Önünde eğiliyorum, önünde tevazuyla eğiliyorum.
Alternatif Çeviri: Seni selamlıyorum, Seni, önünde eğilerek selamlıyorum. 2- ‘Sana sesleniyorum’ şeklinde de tercüme edilebilir.
ਆਦਿ ਅਨੀਲੁ ਅਨਾਦਿ ਅਨਾਹਤਿ ਜੁਗੁ ਜੁਗੁ ਏਕੋ ਵੇਸੁ ॥੨੮॥
aad aneel anaad anaahat jug jug ayko vays. ||28||
Kaynak, saf olan, kusursuz, başlangıcı ve sonu olmayan, çağlar boyunca kendiliğinden yankılanan. ||28||
Yirmi Dokuzuncu Pauri
ਭੁਗਤਿ ਗਿਆਨੁ ਦਇਆ ਭੰਡਾਰਣਿ ਘਟਿ ਘਟਿ ਵਾਜਹਿ ਨਾਦ ॥
bhugat gi-aan da-i-aa bhandaaran ghat ghat vaajeh naad.
İlahi bilgelik yediğin yemek, şefkat hizmetkarın olsun. Sonsuz Olan istisnasız her kalpte titreşir (Naad).
ਆਪਿ ਨਾਥੁ ਨਾਥੀ ਸਭ ਜਾ ਕੀ ਰਿਧਿ ਸਿਧਿ ਅਵਰਾ ਸਾਦ ॥
aap naath naathee sabh jaa kee riDh siDh avraa saad.
Her şeyin üstadı, (ustası, efendisi, sahibi) O’dur. Zenginlik, güçler ve diğer güzelliklerin tümü O’nun tespihindeki boncuklar gibidir.
ਸੰਜੋਗੁ ਵਿਜੋਗੁ ਦੁਇ ਕਾਰ ਚਲਾਵਹਿ ਲੇਖੇ ਆਵਹਿ ਭਾਗ ॥
sanjog vijog du-ay kaar chalaaveh laykhay aavahi bhaag.
Birlik de ayrılık da O’ndan gelir. Yapılanlarla kaderin gidişatını O belirler.
*Sanjog: Birleştiren güç Vijog: Ayıran güç Bhaag: Nötr bir bakışla yolun belirlenmesi.
ਆਦੇਸੁ ਤਿਸੈ ਆਦੇਸੁ ॥
aadays tisai aadays.
Önünde eğiliyorum, önünde tevazuyla eğiliyorum.
Alternatif Çeviri: Seni selamlıyorum, Seni, önünde eğilerek selamlıyorum. 2- ‘Sana sesleniyorum’ şeklinde de tercüme edilebilir.
ਆਦਿ ਅਨੀਲੁ ਅਨਾਦਿ ਅਨਾਹਤਿ ਜੁਗੁ ਜੁਗੁ ਏਕੋ ਵੇਸੁ ॥੨੮॥
aad aneel anaad anaahat jug jug ayko vays. ||29||
Kaynak, saf olan, kusursuz, başlangıcı ve sonu olmayan, çağlar boyunca kendiliğinden yankılanan. ||29||
Otuzuncu Pauri
ਏਕਾ ਮਾਈ ਜੁਗਤਿ ਵਿਆਈ ਤਿਨਿ ਚੇਲੇ ਪਰਵਾਣੁ ॥
aykaa maa-ee jugat vi-aa-ee tin chaylay parvaan.
Sonsuz Bilinç ve İlahi Anne’nin birleşiminden, Üç değerli varlık/öğrenci doğdu.
ਇਕੁ ਸੰਸਾਰੀ ਇਕੁ ਭੰਡਾਰੀ ਇਕੁ ਲਾਏ ਦੀਬਾਣੁ ॥
ik sansaaree ik bhandaaree ik laa-ay deebaan.
Bunların biri Dünya’nın Yaratıcısı, diğeri dünyayı Ayakta Tutan, bir diğeri de Yıkımdan Sorumlu Olan’dır.
ਜਿਵ ਤਿਸੁ ਭਾਵੈ ਤਿਵੈ ਚਲਾਵੈ ਜਿਵ ਹੋਵੈ ਫੁਰਮਾਣੁ ॥
jiv tis bhaavai tivai chalaavai jiv hovai furmaan.
Sonsuz Olan’ın iradesiyle, O’nun hükmüyle (bu yaratım) her şey hareket eder.
ਓਹੁ ਵੇਖੈ ਓਨਾ ਨਦਰਿ ਨ ਆਵੈ ਬਹੁਤਾ ਏਹੁ ਵਿਡਾਣੁ ॥
oh vaykhai onaa nadar na aavai bahutaa ayhu vidaan.
O herkesi ve her şeyi izler ama kimse O’nu göremez. Bu bir mucizedir.
ਆਦੇਸੁ ਤਿਸੈ ਆਦੇਸੁ ॥
aadays tisai aadays.
Önünde eğiliyorum, önünde tevazuyla eğiliyorum.
Alternatif Çeviri: Seni selamlıyorum, Seni, önünde eğilerek selamlıyorum. 2- ‘Sana sesleniyorum’ şeklinde de tercüme edilebilir.
ਆਦਿ ਅਨੀਲੁ ਅਨਾਦਿ ਅਨਾਹਤਿ ਜੁਗੁ ਜੁਗੁ ਏਕੋ ਵੇਸੁ ॥੨੮॥
aad aneel anaad anaahat jug jug ayko vays. ||30||
Kaynak, saf olan, kusursuz, başlangıcı ve sonu olmayan, çağlar boyunca kendiliğinden yankılanan. ||30||
Otuz Birinci Pauri
ਆਸਣੁ ਲੋਇ ਲੋਇ ਭੰਡਾਰ ॥
aasan lo-ay lo-ay bhandaar.
Tüm alemler O’nun makamını ve O’na ait hazineleri barındırır.
Aasaan: Sonsuz’un makamı
Lo-ay: Alemler
Bhandaar: Hazine, ambar
ਜੋ ਕਿਛੁ ਪਾਇਆ ਸੁ ਏਕਾ ਵਾਰ ॥
jo kichh paa-i-aa so aykaa vaar.
O hazinelere eklediği her şey ebediyen yerini korur.
ਕਰਿ ਕਰਿ ਵੇਖੈ ਸਿਰਜਣਹਾਰੁ ॥
kar kar vaykhai sirjanhaar.
Yaratıcı yapılan her şeyi seyreder.
ਨਾਨਕ ਸਚੇ ਕੀ ਸਾਚੀ ਕਾਰ ॥
naanak sachay kee saachee kaar.
Ey Nanak, olan her şey aslında, Sonsuz Gerçek’in yaratımlarıdır.
ਆਦੇਸੁ ਤਿਸੈ ਆਦੇਸੁ ॥
aadays tisai aadays.
Önünde eğiliyorum, önünde tevazuyla eğiliyorum.
Alternatif Çeviri: Seni selamlıyorum, Seni, önünde eğilerek selamlıyorum. 2- ‘Sana sesleniyorum’ şeklinde de tercüme edilebilir.
ਆਦਿ ਅਨੀਲੁ ਅਨਾਦਿ ਅਨਾਹਤਿ ਜੁਗੁ ਜੁਗੁ ਏਕੋ ਵੇਸੁ ॥੨੮॥
aad aneel anaad anaahat jug jug ayko vays. ||31||
Kaynak, saf olan, kusursuz, başlangıcı ve sonu olmayan, çağlar boyunca kendiliğinden yankılanan. ||31||
Otuz İkinci Pauri
ਇਕ ਦੂ ਜੀਭੌ ਲਖ ਹੋਹਿ ਲਖ ਹੋਵਹਿ ਲਖ ਵੀਸ ॥
ik doo jeebhou lakh hohi lakh hoveh lakh vees.
Bir değil, iki dilim olsaydı, İki değil, bir milyon dilim olsaydı,
Hatta bir de değil, yirmi milyon dilim olsaydı, her biriyle,
ਲਖੁ ਲਖੁ ਗੇੜਾ ਆਖੀਅਹਿ ਏਕੁ ਨਾਮੁ ਜਗਦੀਸ ॥
lakh lakh gayrhaa aakhee-ahi ayk naam jagdees.
Bir Olan’ın, Evrenin Yaratıcısı’nın Adı’nı milyonlarca kere bıkmadan, usanmadan tekrarlardım.
ਏਤੁ ਰਾਹਿ ਪਤਿ ਪਵੜੀਆ ਚੜੀਐ ਹੋਇ ਇਕੀਸ ॥
ayt raahi pat pavrhee-aa
charhee-ai ho-ay ikees.
Bu yolda, adanmış olan, O’nunla bir olmak için basamakları tek tek çıkar.
ਸੁਣਿ ਗਲਾ ਆਕਾਸ ਕੀ ਕੀਟਾ ਆਈ ਰੀਸ ॥
sun galaa aakaas kee keetaa aa-ee rees.
Akaşik kayıtları dinleyen solucanlar dahi eve geri dönmenin hasretiyle yanıp tutuşur.
ਨਾਨਕ ਨਦਰੀ ਪਾਈਐ ਕੂੜੀ ਕੂੜੈ ਠੀਸ ॥੩੨॥
naanak nadree paa-ee-ai koorhee koorhai thees. ||32||
Ey Nanak, lütuf/zarafet O’nun armağanıdır. Kendisiyle övünenler yanılgıdadır. ||32||
Otuz Üçüncü Pauri
ਆਖਣਿ ਜੋਰੁ ਚੁਪੈ ਨਹ ਜੋਰੁ ॥
aakhan jor chupai nah jor.
Bizim kendi adımıza ne konuşmaya ne de susmaya gücümüz yeter.
ਜੋਰੁ ਨ ਮੰਗਣਿ ਦੇਣਿ ਨ ਜੋਰੁ ॥
jor na mangan dayn na jor.
Ne dilenmeye ne de paylaşmaya muktediriz.
ਜੋਰੁ ਨ ਜੀਵਣਿ ਮਰਣਿ ਨਹ ਜੋਰੁ ॥
jor na jeevan maran nah jor.
Ne kendi kendimize yaşayabilir ne de ölebiliriz.
ਜੋਰੁ ਨ ਰਾਜਿ ਮਾਲਿ ਮਨਿ ਸੋਰੁ ॥
jor na raaj maal man sor.
Güç, dünya malından, zenginlikten de gelmez. Bunlar, zihni meşgul eden uğraşlardır.
ਜੋਰੁ ਨ ਸੁਰਤੀ ਗਿਆਨਿ ਵੀਚਾਰਿ ॥
jor na surtee gi-aan veechaar.
Dinleme, bilgelik kazanma, tefekkür etme gücü bize ait değildir.
ਜੋਰੁ ਨ ਜੁਗਤੀ ਛੁਟੈ ਸੰਸਾਰੁ ॥
jor na jugtee chhutai sansaar.
Dünyadan göçmenin ve eve dönmenin yolunu bulmak da insanın elinde değildir.
ਜਿਸੁ ਹਥਿ ਜੋਰੁ ਕਰਿ ਵੇਖੈ ਸੋਇ ॥
jis hath jor kar vaykhai so-ay.
Tüm bunları yapma, bilme gücü O’na aittir. O, tüm bu olanları seyredendir.
ਨਾਨਕ ਉਤਮੁ ਨੀਚੁ ਨ ਕੋਇ ॥੩੩॥
naanak utam neech na ko-ay. ||33||
Ey Nanak, kimse ne üstün ne de hakir görülebilir. ||33||
Otuz Dördüncü Pauri
ਰਾਤੀ ਰੁਤੀ ਥਿਤੀ ਵਾਰ ॥
raatee rutee thitee vaar.
Geceleri, mevsimleri, ay günlerini ve haftanın günlerini,
ਪਵਣ ਪਾਣੀ ਅਗਨੀ ਪਾਤਾਲ ॥
pavan paanee agnee paataal.
Rüzgarları, suları, ateşleri ve yeraltı dünyalarını (yarattı),
ਤਿਸੁ ਵਿਚਿ ਧਰਤੀ ਥਾਪਿ ਰਖੀ ਧਰਮ ਸਾਲ ॥
tis vich Dhartee thaap rakhee Dharam saal.
Ve tüm bunların ortasına Dharma’nın yuvası olsun diye Dünya’yı yerleştirdi.
*Dhartee: Dünya
ਤਿਸੁ ਵਿਚਿ ਜੀਅ ਜੁਗਤਿ ਕੇ ਰੰਗ ॥
tis vich jee-a jugat kay rang.
Üzerine rengarenk ruhları ve varlıkları yerleştirdi.
ਤਿਨ ਕੇ ਨਾਮ ਅਨੇਕ ਅਨੰਤ ॥
tin kay naam anayk anant.
Bu varlıkların isimleri sayısız ve sonsuzdur.
ਕਰਮੀ ਕਰਮੀ ਹੋਇ ਵੀਚਾਰੁ ॥
karmee karmee ho-ay veechaar.
Burada, yaptıklarımız, eylemlerimiz üzerine tefekkür ederiz.
ਸਚਾ ਆਪਿ ਸਚਾ ਦਰਬਾਰੁ ॥
sachaa aap sachaa darbaar.
O gerçek olandır; O’nun ilahi meclisi gerçektir.
*Darbaar: Kutsal, manevi toplanma alanı, kararların alındığı meclis.
ਤਿਥੈ ਸੋਹਨਿ ਪੰਚ ਪਰਵਾਣੁ ॥
tithai sohan panch parvaan.
Orada, Sana adanmışlar, kendini idrak edenler kusursuz bir zarafet ve huzur içinde oturur.
ਨਦਰੀ ਕਰਮਿ ਪਵੈ ਨੀਸਾਣੁ ॥
nadree karam pavai neesaan.
Sen’den gelen lütufun nişanıyla, zarafetle yürürler.
ਕਚ ਪਕਾਈ ਓਥੈ ਪਾਇ ॥
kach pakaa-ee othai paa-ay.
Olgun ve ham olan, iyi ve kötü olan oradadır (dünyadadır).
ਨਾਨਕ ਗਇਆ ਜਾਪੈ ਜਾਇ ॥੩੪॥
naanak ga-i-aa jaapai jaa-ay. ||34||
Ey Nanak, eve döndüğünde bunu sen de göreceksin. ||34||
Otuz Beşinci Pauri
ਧਰਮ ਖੰਡ ਕਾ ਏਹੋ ਧਰਮੁ ॥
Dharam khand kaa ayho Dharam.
Dharam Khand’ta ruhun amacını yaşamasının yolu (dharma) budur.
ਗਿਆਨ ਖੰਡ ਕਾ ਆਖਹੁ ਕਰਮੁ ॥
gi-aan khand kaa aakhhu karam.
Ve şimdi de Gyan Khand’tan (spiritüel bilgeliğin diyarından) söz edelim.
ਕੇਤੇ ਪਵਣ ਪਾਣੀ ਵੈਸੰਤਰ ਕੇਤੇ ਕਾਨ ਮਹੇਸ ॥
kaytay pavan paanee vaisantar kaytay kaan mahays.
Ne çok rüzgar, su, ateş ve Ne çok Krishna, Shiva vardır!
*kaytay: Birçok, sınırsız, sonsuz
*kaan: Krishna
*mahays: Maheş, Shiva
ਕੇਤੇ ਬਰਮੇ ਘਾੜਤਿ ਘੜੀਅਹਿ ਰੂਪ ਰੰਗ ਕੇ ਵੇਸ ॥
kaytay barmay ghaarhat gharhee-ahi roop rang kay vays.
Rengarenk ve sayısız şekil, form ve tür yaratan ne çok Brahma vardır!
ਕੇਤੀਆ ਕਰਮ ਭੂਮੀ ਮੇਰ ਕੇਤੇ ਕੇਤੇ ਧੂ ਉਪਦੇਸ ॥
kaytee-aa karam bhoomee mayr kaytay kaytay *Dhoo updays.
Karmanın tefekkür edilebileceği birçok dünya ve birçok diyar vardır.
Adanmayı öğrenmenin ne çok yolu vardır!
kaytay *Dhoo updays için Alternatif Çeviri: Dhruva’dan öğrenilecek ne çok yol vardır!
ਕੇਤੇ ਇੰਦ ਚੰਦ ਸੂਰ ਕੇਤੇ ਕੇਤੇ ਮੰਡਲ ਦੇਸ ॥
kaytay ind chand soor kaytay kaytay mandal days.
Ne çok Indra, ay ve güneş vardır! Ne çok dünya ve diyar vardır!
ਕੇਤੇ ਸਿਧ ਬੁਧ ਨਾਥ ਕੇਤੇ ਕੇਤੇ ਦੇਵੀ ਵੇਸ ॥
kaytay siDh buDh naath kaytay
kaytay dayvee vays.
Ne çok Siddhi ve Buddha, ne çok yogik üstad vardır!
Ne çok tanrıça vardır!
ਕੇਤੇ ਦੇਵ ਦਾਨਵ ਮੁਨਿ ਕੇਤੇ ਕੇਤੇ ਰਤਨ ਸਮੁੰਦ ॥
kaytay dayv daanav mun kaytay
kaytay ratan samund.
Ne çok yarı tanrı ve iblis, ne çok sessiz bilge vardır!
Ne çok mücevher okyanusu vardır!
ਕੇਤੀਆ ਖਾਣੀ ਕੇਤੀਆ ਬਾਣੀ ਕੇਤੇ ਪਾਤ ਨਰਿੰਦ ॥
kaytee-aa khaanee
kaytee-aa banee
kaytay paat narind.
Ne çok yaşam biçimi,
Ne çok dil;
Ne çok hükümdarın hanedanı vardır.
ਕੇਤੀਆ ਸੁਰਤੀ ਸੇਵਕ ਕੇਤੇ ਨਾਨਕ ਅੰਤੁ ਨ ਅੰਤੁ ॥੩੫॥
kaytee-aa surtee
sayvak kaytay
naanak ant na ant. ||35||
Dinlemenin ne çok yolu,
Sonsuz’un ne çok hizmetkarı vardır.
Ey Nanak, O, sınırsızdır! ||35||
Otuz Altıncı Pauri
ਗਿਆਨ ਖੰਡ ਮਹਿ ਗਿਆਨੁ ਪਰਚੰਡੁ ॥
gi-aan khand meh gi-aan parchand.
Gyan Khand’ta spiritüel bilgelik güç kazanır.
ਤਿਥੈ ਨਾਦ ਬਿਨੋਦ ਕੋਡ ਅਨੰਦੁ ॥
tithai naad binod kod anand.
Orada, sesin de ötesindeki evrensel yaratımın titreşiminden, naad’tan beslenen güzellikler yaratılır.
ਸਰਮ ਖੰਡ ਕੀ ਬਾਣੀ ਰੂਪੁ ॥
saram khand kee banee roop.
Saram Khand’ta (İdrakın, Çabanın diyarında) kutsal söz/dua zarafet ve güzellikle form kazanır.
Alternatif Çeviri: Saram Khand’ta, yüksek manevi titreşimin sesleri olan güzel Bani (kutsal söz/dua, öğreti), her şeyi kucaklar, kapsar.
ਤਿਥੈ ਘਾੜਤਿ ਘੜੀਐ ਬਹੁਤੁ ਅਨੂਪੁ ॥
tithai ghaarhat gharhee-ai bahut anoop.
Orada benzersiz güzellikler bir sanat eseri misali yaratılır.
ਤਾ ਕੀਆ ਗਲਾ ਕਥੀਆ ਨਾ ਜਾਹਿ ॥
taa kee-aa galaa kathee-aa naa jaahi.
Bunları tasvir etmek mümkün değildir.
ਜੇ ਕੋ ਕਹੈ ਪਿਛੈ ਪਛੁਤਾਇ ॥
jay ko kahai pichhai pachhutaa-ay.
Bunları anlatmak öyle imkansızdır ki buna kalkışanın hevesi kursağında kalır.
ਤਿਥੈ ਘੜੀਐ ਸੁਰਤਿ ਮਤਿ ਮਨਿ ਬੁਧਿ ॥
tithai gharhee-ai surat mat man buDh.
Dinleme gücü, bilgelik, zihni sezgisel kullanma yetisi ve sakinlik orada şekillendirilir.
Alternatif Çeviri: Orada, kişilere dürüstlük, netlik ve zarafet işlenir. Bu kişilerin zihni ilahi olana hizalıdır ve böylece neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilirler. Zira onlar, gerçek anlayışı ve bilgeliği taşırlar.
Alternatif Çeviri-2: Surat: Sezgisel bilinç, dinleme gücü Mat: Akıl Man: Zihin Budh: Bilgelik… yeniden şekillendirilir ve daha yüksek bir frekansa ve daha büyük bir uyanışa yükseltilir.
ਤਿਥੈ ਘੜੀਐ ਸੁਰਾ ਸਿਧਾ ਕੀ ਸੁਧਿ ॥੩੬॥
tithai gharhee-ai *suraa siDhaa kee suDh. ||36||
Adanmışların ve Siddhaların bilinçleri orada şekillendirilir.||36||
Alternatif Çeviri: Aşıkların ve üstadların hamuru orada yoğurulur.
*Suraa: Tanrı ve tanrıça olarak, tanrı bilincine ulaşmış bir aydınlanmış olarak ve hatta Hak aşkının sarhoşu olarak çevrilebilir.
Otuz Yedinci Pauri
ਕਰਮ ਖੰਡ ਕੀ ਬਾਣੀ ਜੋਰੁ ॥
karam khand kee banee jor.
Karam Khand’ta (Lütuf Kapısı), söz, güçtür.
ਤਿਥੈ ਹੋਰੁ ਨ ਕੋਈ ਹੋਰੁ ॥
tithai hor na ko-ee hor.
Orada yalnızca,
ਤਿਥੈ ਜੋਧ ਮਹਾਬਲ ਸੂਰ ॥
tithai joDh mahaabal soor.
Güçlü savaşçılar ve spiritüel kahramanlar vardır.
ਤਿਨ ਮਹਿ ਰਾਮੁ ਰਹਿਆ ਭਰਪੂਰ ॥
tin meh raam rahi-aa bharpoor.
Onlar, Sonsuz Olan ile bir olmuştur.
ਤਿਥੈ ਸੀਤੋ ਸੀਤਾ ਮਹਿਮਾ ਮਾਹਿ ॥
tithai seeto seetaa mahimaa maahi.
Pek çok *Sita heybetli ışığı ile sakinlik ve sükünetle oradadır.
Sita: Vishnu’nun reankarnasyonu Ram’ın eşidir.
Aynı zamanda Hindu tanrıçası Lakhsmi’nin reankarnasyonu olarak bilinir.
ਤਾ ਕੇ ਰੂਪ ਨ ਕਥਨੇ ਜਾਹਿ ॥
taa kay roop na kathnay jaahi.
Sahip oldukları güzellik tariflerin ötesindedir.
ਨਾ ਓਹਿ ਮਰਹਿ ਨ ਠਾਗੇ ਜਾਹਿ ॥
naa ohi mareh na thaagay jaahi.
Yanlarına ne ölüm ne de engel yanaşabilir.
ਜਿਨ ਕੈ ਰਾਮੁ ਵਸੈ ਮਨ ਮਾਹਿ ॥
jin kai raam vasai man maahi.
Çünkü onların zihinleri Sonsuz’un evidir.
ਤਿਥੈ ਭਗਤ ਵਸਹਿ ਕੇ ਲੋਅ ॥
tithai bhagat vaseh kay lo-a.
Orada, Sonsuz’un aşıkları, ışık varlıklar yaşar.
ਕਰਹਿ ਅਨੰਦੁ ਸਚਾ ਮਨਿ ਸੋਇ ॥
karahi anand sachaa man so-ay.
Vecd halindedirler ve zihinleri Sonsuz Olan’la dolup taşar.
ਸਚ ਖੰਡਿ ਵਸੈ ਨਿਰੰਕਾਰੁ ॥
sach khand vasai *nirankaar.
Sach Khand’ta (Hakikat Kapısı) tüm biçimlerin ötesindeki Sonsuz Olan vardır.
ਕਰਿ ਕਰਿ ਵੇਖੈ ਨਦਰਿ ਨਿਹਾਲ ॥
kar kar vaykhai nadar nihaal.
O, yaratımını memnuniyetle izler.
ਤਿਥੈ ਖੰਡ ਮੰਡਲ ਵਰਭੰਡ ॥
tithai khand mandal varbhand.
Gezegenler, güneş sistemleri ve galaksiler vardır.
ਜੇ ਕੋ ਕਥੈ ਤ ਅੰਤ ਨ ਅੰਤ ॥
jay ko kathai ta ant na ant.
Sözlerin çok ötesindedir. Anlatmanın ne sonu ne de başlangıcı vardır.
ਤਿਥੈ ਲੋਅ ਲੋਅ ਆਕਾਰ ॥
tithai lo-a lo-a aakaar.
Orada, ışık üzerine ışık, göksel dünyalar üzerine dünyalar vardır.
ਜਿਵ ਜਿਵ ਹੁਕਮੁ ਤਿਵੈ ਤਿਵ ਕਾਰ ॥
jiv jiv hukam tivai tiv kaar.
O’nun iradesi ile varlıklarını sürdürürler.
ਵੇਖੈ ਵਿਗਸੈ ਕਰਿ ਵੀਚਾਰੁ ॥
vaykhai vigsai kar veechaar.
O, her şeyi izler, yaratımı seyrettikçe neşeyle dolar.
ਨਾਨਕ ਕਥਨਾ ਕਰੜਾ ਸਾਰੁ ॥੩੭॥
naanak kathnaa karrhaa saar. ||37||
Ey Nanak, bunu söze dökmek adeta bir çeliği bükmek gibi sert ve zordur! ||37||
Otuz Sekizinci Pauri
ਜਤੁ ਪਾਹਾਰਾ ਧੀਰਜੁ ਸੁਨਿਆਰੁ ॥
jat paahaaraa Dheeraj suni-aar.
İraden, yanan ocağın, sabrın ve sakinliğin seni şekillendiren kuyumcu ustası olsun.
ਅਹਰਣਿ ਮਤਿ ਵੇਦੁ ਹਥੀਆਰੁ ॥
ahran mat vayd hathee-aar.
Anlayışın örsün, manevi bilgiler araçların olsun.
Örs: Demircilerin metali dövmek için kullandığı alet.
Alternatif Çeviri: Doğru ve yanlışı ayırt edebilme gücün örsün, deneyimlerin elindeki araçlar olsun.
ਭਉ ਖਲਾ ਅਗਨਿ ਤਪ ਤਾਉ ॥
bha-o khalaa agan tap taa-o.
Korkunu, bir körük gibi disiplininin ateşini harlamak için kullan.
ਭਾਂਡਾ ਭਾਉ ਅੰਮ੍ਰਿਤੁ ਤਿਤੁ ਢਾਲਿ ॥
bhaaNdaa bhaa-o amrit tit dhaal.
Aşk, özle birleştiğin kap olsun.
ਘੜੀਐ ਸਬਦੁ ਸਚੀ ਟਕਸਾਲ ॥
gharhee-ai sabad sachee taksaal.
Ve bu kaptan, ilahi sözün, Shabad’ın titreşimleri yükselsin.
ਜਿਨ ਕਉ ਨਦਰਿ ਕਰਮੁ ਤਿਨ ਕਾਰ ॥
jin ka-o nadar karam tin kaar.
Bu, O’nun zarif bakışını çevirdiği kişilerin yoludur.
ਨਾਨਕ ਨਦਰੀ ਨਦਰਿ ਨਿਹਾਲ ॥੩੮॥
naanak nadree nadar nihaal. ||38||
Ey Nanak, Sonsuz Olan, lütufları ile onları yükseltir ve yüceltir. ||38||
Salok - Dize Sonu
ਸਲੋਕੁ ॥
salok.
Dize sonu:
ਪਵਣੁ ਗੁਰੂ ਪਾਣੀ ਪਿਤਾ ਮਾਤਾ ਧਰਤਿ ਮਹਤੁ ॥
pavan guroo paanee pitaa maataa Dharat mahat.
Hava guru, rehber, Su baba, Toprak annedir.
ਦਿਵਸੁ ਰਾਤਿ ਦੁਇ ਦਾਈ ਦਾਇਆ ਖੇਲੈ ਸਗਲ ਜਗਤੁ ॥
divas raat du-ay daa-ee daa-i-aa khaylai sagal jagat.
Gündüz ve gece, tüm dünyayı kucağında taşıyan iki bakıcıdır.
ਚੰਗਿਆਈਆ ਬੁਰਿਆਈਆ ਵਾਚੈ ਧਰਮੁ ਹਦੂਰਿ ॥
chang-aa-ee-aa buri-aa-ee-aa vaachai Dharam hadoor.
İyi ve kötü eylemler ilahi huzurda değerlendirilir.
ਕਰਮੀ ਆਪੋ ਆਪਣੀ ਕੇ ਨੇੜੈ ਕੇ ਦੂਰਿ ॥
karmee aapo aapnee kay nayrhai kay door.
Yaptıklarına göre bazıları O’na yakınlaşırken; bazıları O’ndan uzaklaşır.
ਜਿਨੀ ਨਾਮੁ ਧਿਆਇਆ ਗਏ ਮਸਕਤਿ ਘਾਲਿ ॥
jinee naam Dhi-aa-i-aa ga-ay maskat ghaal.
Naam üzerinde meditasyon yapan ve ellerinden geleni yaptıktan sonra bu dünyadan ayrılanların,
ਨਾਨਕ ਤੇ ਮੁਖ ਉਜਲੇ ਕੇਤੀ ਛੁਟੀ ਨਾਲਿ ॥੧॥
naanak tay mukh ujlay kaytee chhutee naal. ||1||
Ey Nanak, alınları aktır; yüzleri parlak ve onlarla birlikte daha birçoğu özgürlüğüne kavuşur! ||1||