Kendime Notlar
  • YUVAYA HOŞGELDİN
  • NUR TARAN KİMDİR?
  • ÖZGÜNLÜK OKULU
  • EVDE YOGA
  • PATREON
  • KENDİME NOTLAR PODCAST
  • KURTLARLA KOŞAN KADINLAR OKUMALARI
  • KUNDALİNİ YOGA SSS
  • KUNDALİNİ YOGA VE MEDİTASYONLA RAHATLAMA REHBERİ
  • Japji Sahib - Türkçe
  • KOVA CAGI SADHANA MANTRALARI
  • MANTRALAR
  • TÜRKÇE KRIYA ve MEDİTASYONLAR
  • KUNDALINI YOGA/BLOG
  • KENDIME NOTLAR/BLOG
  • REHBERLI MEDITASYONLAR
  • DEVAM ETMEK
  • YOLUN SARKISI - VIDEOLU SIIR KITABI
  • KAVUŞMAK İÇİN İRTİBAT
  • BAZI ESKİ ÇALIŞMALARIMIZ
  • YUVAYA HOŞGELDİN
  • NUR TARAN KİMDİR?
  • ÖZGÜNLÜK OKULU
  • EVDE YOGA
  • PATREON
  • KENDİME NOTLAR PODCAST
  • KURTLARLA KOŞAN KADINLAR OKUMALARI
  • KUNDALİNİ YOGA SSS
  • KUNDALİNİ YOGA VE MEDİTASYONLA RAHATLAMA REHBERİ
  • Japji Sahib - Türkçe
  • KOVA CAGI SADHANA MANTRALARI
  • MANTRALAR
  • TÜRKÇE KRIYA ve MEDİTASYONLAR
  • KUNDALINI YOGA/BLOG
  • KENDIME NOTLAR/BLOG
  • REHBERLI MEDITASYONLAR
  • DEVAM ETMEK
  • YOLUN SARKISI - VIDEOLU SIIR KITABI
  • KAVUŞMAK İÇİN İRTİBAT
  • BAZI ESKİ ÇALIŞMALARIMIZ

Anneanne Ben Dansöz Oldum (mu?)

1/9/2017

0 Comments

 
Küçükken anneannem sordu, 'Büyüyünce ne olacaksın pedi mou (çocuğum)?'
Hiç düşünmeden bağırdım: 'Dansöz olacağım anneanneciğim!'
Anneannemin gözleri kocaman 'mana mou! (Anneciğim!’) :))'
'Ne yapacaksın dansöz olup? Doktor ol sen pedi mou, doktor ol!'

Zannediyorum 2 ya da 3 yaşındaydım. Komşularımızdan bir tanesi anneannemin altın gününde diğer komşuların ısrarı üzerine dansöz kıyafetini giyip gelmişti. Kısa hayatımda gördüğüm en parlak kıyafetti giydiği. Pırıltılarla savrulan o şahane kıyafete hayran hayran bakarak ilk kez dans ettiğimi, dansın nasıl bir şey olduğunu ilk olarak orada öğrendiğimi ve pek tabi o an dansöz olmaya karar verdiğimi hala çok net hatırlıyorum.

Sonra ortaokulda 4 yıl kadar halk oyunları oynadım. Türkiye’nin hemen her yöresini şöyle bir oynamışlığım vardır. 😊 Her ne kadar halk oyunları hocalarım konservatuar için ailemi ikna etmeye çalıştıysa da daha ciddi meslekler edinmem ve dansı hobi olarak yine yapmam konusunda aile meclisinden çıkan karar doğrultusunda üniversite hazırlığıydı, üniversiteydi, solculuktu, iş dünyasıydı falan derken dans, hayatımdan giderek uzaklaştı. Goa’da şöyle bir hatırlar gibi olduysam da yoganın başlamasıyla açılan bilinçaltımı seyre dalınca ben işler son birkaç senedir benim için biraz ciddileşti. Yani, ​dans ettim etmesine de öylesine, artık dans etmeden duramadığım anlarda vitamin alır gibi, az az…
Zihnim bazen hayatı ne kadar ciddiye alıyor bir bilsen…

Neyse, geçen ay gittiğim Almanya'daki New Healing Festival'in açılış seremonisine kadar dans benim için bir var bir yok ama hep kalbimin içinde bir yerlerde durdu öyle. Fransa’daki White Tantra deneyiminin hallaç pamuğu gibi attığı bilinçaltım bana kendimi bir bir anlatırken New Healing Festival'in ilk gününde ateşe minik bir odun attım ve evrenden minik bir dilekte bulundum. Dedim ki: 'Kendi özümü, özgün doğamı öğrenmek istiyorum. Öğrendiklerimi unuttuğumda ben kim olurdum işte o Nur'la tanışmak istiyorum.’

Evren durur mu? Valla masumiyetle istediğinde evren hiç durmaz :)

1 saat sonra kendimi harika bir çemberin içinde yüzlerce kadınla tüylerim diken diken şunları söylerken buldum 'Ben bir kadınım, ben bir şifacıyım, ben bir öykü anlatıcısıyım, ben gerçeğin kendisiyim!'
Sonra çemberdaşlarım ellerine birer vurmalı çalgı aldılar ve başladılar ritim tutmaya.
Gündüz vakti kendimi bir ritim çemberinin ortasında buluverdim. Ayaklarım ayakkabılarımı fırlatıp atalı bir zaman olmuştu zaten ama benden habersiz hareket etmeye başladıklarını ilk defa görüyordum :) Ayaklarımın aklına uydum ve başladım bedenimle ritim tutmaya. Ben ayaklarıma kibarca ritim tutmaları için mukayyet olmaya çalışadurayım çember ufak ufak ritimle delirmeye başladı. Benim kalçalarım, kollarım, omuzlarım durur mu? Onlar da zıpladılar ritimle! Bedenimin neşesi kalbime yayıldı.
Bunu gören ciddi zihnim daha fazla dayanamadı o da katıldı ritmin ilahi kışkırtmasına.
Ne kadar zaman sonra bilmiyorum çemberin ortasında yalın ayak, kalbimde de yüzümde de şekerden tatlı bir kahkaha, ayaklarımı yere vura vura dans ederken seyrettim kendimi.
Evet, resmen bedenimin dışına çıkıp en ilkel halimle terden sırıl sıklam olana kadar dans ettiğimi keyifle izledim.
Çembere ve benim bu neşeden topluma göre delirme bana göre kendi normalime dönme halime liderlik eden Gong ustası canım Matthias Wieck çemberi kapattığında birbirimize bakıp 'Az önce neler oldu?' diye sorduk gülerek.
Sonra yanıt verdik 'Neşe oldu, evren oldu. Coşku oldu! Wahe guru!'
Kalbimden anneanneme seslendim 'Anneannem ben doktor olamadım ama galiba gerçekten dansöz doğdum.'
O zaman dans, o zaman renk! 🤗❤️
Fotoğraflar: (W)anderer Christian.
Düsseldorf, Kuşadası, İstanbul 2017
0 Comments



Leave a Reply.

    Yazar

    'Benim gibi kendisini azıcık da olsa garip hisseden birileri varsa bu satırları okuyan bilmeli ki: Ben, Ben'im, Biz, Bir'iz ve hayatın tek anlamı Ol'duğum(uz) gibi Ol'abilmek.

    Arşivler

    May 2020
    April 2020
    February 2020
    January 2020
    December 2019
    November 2019
    July 2019
    June 2019
    May 2019
    February 2019
    January 2019
    December 2018
    November 2018
    October 2018
    August 2018
    July 2018
    May 2018
    April 2018
    March 2018
    September 2017
    August 2017
    July 2017
    March 2017
    December 2016
    November 2016
    October 2016

    Kategoriler

    All

    RSS Feed

Bu blogu ziyaret eden sevgili,
2022'den bu yana Kundalini Yoga ve Meditasyon temelli programlarla, özgün, özgür ve ilahiliği ile dünyada var olan bireyler olarak hayatı kolaylaştırmak için hizmet veren Özgünlük Okulu'muzun programlarına, Patreon'da yaptığımız çalışmalara, Shopier'deki ürünlerimize ve çok yakında Özgün Kütüphane'ye buradan ulaşabilirsin. 
ÖZGÜNLÜK OKULU WEB SİTESİ
ÖZGÜNLÜK OKULU/PATREON
ÖZGÜNLÜK OKULU/SHOPİER