Kendime Notlar
  • YUVAYA HOŞGELDİN
  • NUR TARAN KİMDİR?
  • ÖZGÜNLÜK OKULU
  • EVDE YOGA
  • PATREON
  • KENDİME NOTLAR PODCAST
  • KURTLARLA KOŞAN KADINLAR OKUMALARI
  • KUNDALİNİ YOGA SSS
  • KUNDALİNİ YOGA VE MEDİTASYONLA RAHATLAMA REHBERİ
  • Japji Sahib - Türkçe
  • KOVA CAGI SADHANA MANTRALARI
  • MANTRALAR
  • TÜRKÇE KRIYA ve MEDİTASYONLAR
  • KUNDALINI YOGA/BLOG
  • KENDIME NOTLAR/BLOG
  • REHBERLI MEDITASYONLAR
  • DEVAM ETMEK
  • YOLUN SARKISI - VIDEOLU SIIR KITABI
  • KAVUŞMAK İÇİN İRTİBAT
  • BAZI ESKİ ÇALIŞMALARIMIZ
  • YUVAYA HOŞGELDİN
  • NUR TARAN KİMDİR?
  • ÖZGÜNLÜK OKULU
  • EVDE YOGA
  • PATREON
  • KENDİME NOTLAR PODCAST
  • KURTLARLA KOŞAN KADINLAR OKUMALARI
  • KUNDALİNİ YOGA SSS
  • KUNDALİNİ YOGA VE MEDİTASYONLA RAHATLAMA REHBERİ
  • Japji Sahib - Türkçe
  • KOVA CAGI SADHANA MANTRALARI
  • MANTRALAR
  • TÜRKÇE KRIYA ve MEDİTASYONLAR
  • KUNDALINI YOGA/BLOG
  • KENDIME NOTLAR/BLOG
  • REHBERLI MEDITASYONLAR
  • DEVAM ETMEK
  • YOLUN SARKISI - VIDEOLU SIIR KITABI
  • KAVUŞMAK İÇİN İRTİBAT
  • BAZI ESKİ ÇALIŞMALARIMIZ

Çıplak Kalmayı Öğrenmek

22/8/2017

0 Comments

 
Resim
‘Her gün biraz daha çıplaklaşmalı’ dedi Estas Tonne. Altın Ejderha’nın masalını (https://soundcloud.com/balaftuna/estas-tonne-the-song-of-the) çalıyordu. Yağmurun altında, çocukluğumla kucak kucağa, gözlerimiz neşede, gözlerimiz geçmişten ve gelecekten uzakta, gözlerimiz dolu dolu, sihrin tam gözbebeğinde onu dinliyorduk.
Masallar sözsüz de anlatılırmış, ondan öğrendim. Altın Ejderha’nın ruhunu alıp kalbime üfledim. Kalbimden rengarenk ve bambaşka bir masal yükseldi. Bilmediğim bir masal, unuttuğum kendi masalım…

Evren ayaklarımın altındaydı ve başımın üzerinde ve ben evrenin içindeydim ve evren benim içimde. Tamdım. Eksiksiz, kendimle el ele ve tam. Bedenim ağlıyordu bir yarayı görünce kalbimin gözleri, sonra nereden geldiği belirsiz bir neşeyle yıkanıyor, yenileniyor, kapanıyordu yaralarım. Kimsenin birisi olmadan, öyle, kimsesizlikte, sadece kulağıma fısıldanan seslerle deri değiştiriyordum.

Gökkuşağının Üstü Diye bir Yer Var
Biliyor musun? Gökkuşağının üstü diye bir yer gerçekten de varmış, atıp kıyafetlerimi, kimliklerimi, benlerimi atladığım buz gibi göl fısıldadı kalbimin kulaklarına: ‘Gökkuşağının üstüne hoş geldin. Bundan sonra her şey bin bir renkte, bundan böyle her yer çiçek.’
Pamuktan bulutlar, mavi ile tutuşup el ele üstümü örterken kafamı dayadım gölün göğüs kafesine. Gökkuşağının üstüne geçtim öylece.

Ama ondan öncesi var belki oradan başlamalıyım. Gökkuşağına tırmanmadan geçtiğim diyarlar, köprüler, ateşler, korlar, uçurumlar, çorak dağ tepeleri ve hüzünden yapılmış sisler var. Yağmurlar, soğuklar, derin korkular ve tabi açan güneşler; hep yeniden, hep sıcacık.
Sözlerin anlamını çoğalttığı ve genişlettiği ve yitirdiği yerler var.
Gökkuşağının üstüne tırmanmadan önce indiğim derinler. Karanlık dehlizlerimde ışıksız kalmış yerler... Zamanı ve günleri unutacak kadar derinler.

Kendi Ateşimi Kendi Ellerimle Yaktım
Ses, yoktu. Işık, yoktu. Kendi ateşimi kendi ellerimle yaktım. Kemiklerimi ve kaslarımı, geçmişten taşıdığım ah’larımı yakarak defnettim eskimiş maskelerimi. Kendi cenazemi ve kendi doğumumu yeniden ve yepyeni izledim, seyrettim.
Anladım, her gün bir kabuğunu daha toprağa bırakmak demek insan olma sanatı. Anladım, her gün biraz daha çıplaklaşmalı. Kat kat giyindiğim o güven alanlarını sıyırıp atmalı. Biraz vahşileşmeli belki insan olmak, durulaşmak için.

Kendimi en çok içimi olduğu gibi yaşadığım anlarda sevdim. Vahşi bir zarafetle çıplak ayaklarımın topraktaki dansını izlediğimde sevdim. Kendimin üzerine çıkıp kendime bakabildiğimde sevdim. Bir çemberin içinde avazım çıktığı kadar bağırırken sevdim.
İçimdeki kadınla sarıldım ben üzerimde hiçbir zırh ve korunma olmadan. İçimdeki yaşlı kadın, içimdeki çocuk, içimdeki tüm zamanlarımla dans ettim çıplak ve korunmasız. ‘Özgürlük bu!’ dedim. Özgürlük, herkesin ama en çok kendi yargılarının karşısında çıplak kalıp kendini kucaklayabilmek.

Az gittim, uz gittim. Dere tepe düz gittim…
Vara vara kendi çıplak benime vardım ve gökkuşağının üzerindeki yerin boşluk ve hiçlik olduğunu anladım.
Hiç olmanın çıplak kalmak demek olduğunu ve bir bambu gövdesi misali zihnini şimdiye açık bırakmanın neşe olduğunu.
Anladım, gökkuşağının üzerindeki yere yalnızca çıplak kalabildiğinde çıkabiliyor insan ve gökkuşağının üstü diye bir yer gerçekten var. Var. Var. Var!

Temmuz-Ağustos, 2017
Avrupa Kundalini Yoga Festivali, White Tantra (Fransa)&New Healing Festivali (Almanya)
0 Comments



Leave a Reply.

    Yazar

    'Benim gibi kendisini azıcık da olsa garip hisseden birileri varsa bu satırları okuyan bilmeli ki: Ben, Ben'im, Biz, Bir'iz ve hayatın tek anlamı Ol'duğum(uz) gibi Ol'abilmek.

    Arşivler

    May 2020
    April 2020
    February 2020
    January 2020
    December 2019
    November 2019
    July 2019
    June 2019
    May 2019
    February 2019
    January 2019
    December 2018
    November 2018
    October 2018
    August 2018
    July 2018
    May 2018
    April 2018
    March 2018
    September 2017
    August 2017
    July 2017
    March 2017
    December 2016
    November 2016
    October 2016

    Kategoriler

    All

    RSS Feed

Bu blogu ziyaret eden sevgili,
2022'den bu yana Kundalini Yoga ve Meditasyon temelli programlarla, özgün, özgür ve ilahiliği ile dünyada var olan bireyler olarak hayatı kolaylaştırmak için hizmet veren Özgünlük Okulu'muzun programlarına, Patreon'da yaptığımız çalışmalara, Shopier'deki ürünlerimize ve çok yakında Özgün Kütüphane'ye buradan ulaşabilirsin. 
ÖZGÜNLÜK OKULU WEB SİTESİ
ÖZGÜNLÜK OKULU/PATREON
ÖZGÜNLÜK OKULU/SHOPİER