jis neech ka-u ko-ee na jaanai Kimsenin bilmediği o biçare, üzgün olan, naam japat ouh(u) chahu kunṯ maanai Naam’ı, Tanrı’nın Adı’nı söyledi ve dört bir yandan onurlandırıldı darashan maago dayh(i) pi-aaray Ey Sevgili, lütfen bana Varlığının kutsamasını bahşet tumaree sayvaa ka-un ka-un na taaray ||1|| rahaa-u || Sana hizmet ederek kim dünyanın zorluklarından karşı kıyıya taşınmadı ki? ||1| jaa kai nikaṯ na aavai ko-ee Kimsenin yanına yaklaşmadığı o kişinin sagal srisaṯ u-aa kay charan mal dho-ee ||2|| Ayaklarını yıkamak için tüm dünya el pençe divan ||2|| jo praanee kaahoo na aavat kaam Kimsenin sevmediği ve istemediği, nefese güvenen o fani, sant prasaad taa ko japee-ai naam ||3|| Azizlerin Zarafeti sayesinde, Naam üzerine meditasyon yapar||3|| saadhasang man sovat jaagay Saadh Sangat’ta, İlahi Olanın Yoldaşlığında, uyuyan ruh uyanır tab prabh naanak meeṯhay laagay ||4||12||63|| O zaman, ey Nanak, Tanrı’nın tatlılığı ile bağ kurulur||4||12||63|| Guru Arjan tarafından kaleme alınmıştır. Snatam Kaur’un notları: Guru Arjan tarafından kaleme alınan bu Shabad’ta insana dair en düşük titreşimle yola çıkıyoruz ve Shabad ‘Kimsenin bilmediği, kimsenin yanına yaklaşmadığı ve kimsenin sevmediği biçare ve üzgün olan’ dizeleriyle başlıyor. Bu sözleri seslendirdiğimizde bu titreşime girerek, hayatımızdaki etkilerini nötrleştiriyoruz. Nasıl mı? Bu dizeleri tekrar eden Guru Arjan’ın kullandığı ya da seçtiği bu sözlerle farkındalığa doğru çıktığı yolculuğun yansımalarıyla. Kutsal sözlerle dilin ucu, damağa dokundukça, salgı bezleri ve sinir sistemi uyarılıyor ve böylece karşımıza çıkan belirli zorluklar karşısında sağlam durmamız mesajı bedene yayılıyor. Tekrar ettiğimiz dize, “Darashan maago dayh(i) pi-aaray.” Sürekli döndüğümüz nokta orası. Kendi nevrozumuzu dönüştürmemizi ve benlik bilincimize geçiş yapmamızı sağlayacak öz-hipnozu uyandıran güçlü bir form yaratıyor. ‘Ey Tanrı’m lütfen bana Sevgili’nin varlığını bahşet’ Burada “pi-aaray,” olarak gördüğümüz ‘sevgili’ benliktir. Fakat bu durumda ‘Ben’den öte bir benliktir. Kozmik bilince geldiğimizde ‘Biz’ alanına gireriz. Sevgi ve ışığın varlığının özünü kendi içimizde keşfederiz. Buna uyumlanarak, bütünün de bizim de en yüksek hayrımıza olana doğru bizi yönlendiren bir içsel titreşime erişiriz. Ve işte o zaman derinden bir tatmin duygusu yaşarız. İçsel sabır ve bilgelikle içimize demir atmış hayal edebileceğimiz en muhteşem aşkı deneyimleriz. Sonra “Tumaree sayvaa ka-un ka-un na taaray.” Bu dizede İlahi Olan’a ether aracılığıyla uzanır ve sorarız ‘Tanrı’ya hizmet edip de kim kurtarılmamış ki?’ Yani hepimiz için umut hep var :)) Umudun yolu hizmetten geçiyor. Bir keresinde Yogi Bhajan’ı derin depresyonda olan bir adam telefonla aramış ve önerisini istemiş. Yogi Bhajan, adama ‘Kendinden daha depresif birini bul ve ona hizmet et’ diyerek telefonu hoşçakal bile demeden kapatmış. Yani, hizmet edin. Guru Arjan Shabad’ın sonunda, topluluğun, bir arada olmanın hayatımızda giderek daha önemli bir gereksinim olduğu bu zamanlarda bizleri Azizlerin, İlahi Olan’ların, yani gerçeği arayanların, buna hasret duyanların yoldaşlığına davet etmiş. Şifanın bir arada olmakla gerçekleşeceğini hatırlatmış. Sonunda, şiirin son dizelerinde Guru Arjan, içinde Sevgili’yi, Ben’liğin varlığını hissetmenin, gerçeği arayanlarla aynı yerde bulunmanın kutsanmasının ne denli bir tatlılığa sahip olduğunu anlatarak bunu yaşamayı her adımda daha fazla isteyeceğini söylemiş. Bu istek sayesinde de kendi kendini kurtaracağını anlatmış. Sabah uyandığınızda güne hazırlanmak, gece yatarken günden kalanları geride bırakmak için söyleyebilirsiniz. Snatam Kaur’un makalesinin tümü için: https://blog.spiritvoyage.com/reestablish-self-esteem-and-honor-with-darashan-maago/
0 Comments
Leave a Reply. |
Kundalini Yoga ve Meditasyon seanslarında kullandığımız mantralar ve çevirileri bu sayfada sevgili.
Arşivler
Haziran 2021
Kategoriler |