Sat Hari ile konuşurken bugün dedim ki ona ‘Zihnim arı kovanı gibi. Sürekli bir dalgalanma halinde dengemi korumaya çalışıyorum.’ . ‘Gerçek dediğin kaç tanedir?’ diye sordu. ‘Bana gerçek bir tanedir gibi geliyor’ dedim. . ‘Üç gerçek vardır’ dedi. . ‘Kişisel gerçeğin, evrensel gerçeklik ve objektif gerçeklik. . Kişisel gerçeğin, senin yaşamına dair bilgileri içerir. Hayatının şartları, bedeninin durumu, ailen, işin gibi konular bu gerçeklik içindedir. . Evrensel gerçeklik, yaşanan olayların bütüne yansımasını, olanın, Kaynak ile ilişkisini içerir. . Objektif gerçeklik ise deneyimi her yönden sorguladıktan ve tarafsız veriler toplandıktan sonra ancak anlaşılabilir. . Şu halde, zihninde dolanan düşüncelerin hangisinin gerçek olduğunu bana söyler misin? . Sana, düşüncelerine inanmadan, düşüncelerinden duygular yaratmadan önce, her birini sorgulaman gerektiğini öğretmeye çalışıyorum. Düşüncelerinin her birini tek tek gör ve hangilerinin, hangi gerçeklikten geldiğini görmeye aç kendini. . O zaman bu düşünce bana hizmet ediyor, bu etmiyor diyerek zihnini sadeleştirebilir, böylece evrensel gerçekliğe daha fazla alan açabilirsin. . Şimdi otur ve yaz tüm düşüncelerini. . Sonra da hepsini yeniden oku ve sorgula. . Hangileri sana hizmet ediyorsa, onları besle. . Hangileri sana zarar veriyorsa onları kov zihninden. . Zihnin böylece sadeleşecek. Böylece huzurun içine daha rahat bir şekilde yerleşeceksin.’ . Sat nam.
0 Comments
Senin ‘şimdi’ dediğinde ne kadar çok şey oluyor bir düşünsene sevgilim, Yeni bir çocuk doğuyor, Birileri çok sevdiği dünyaya veda ediyor, Şu an, hem de tam sen bunu okurken, Bir kutup ayısı avlanmak için yavrularıyla bekliyor, Bir balık az önce suyun dışına attı kendini mesela, Bir yaprak toprağa karışırken, diğeri filizleniyor, Yaz ve kış aynı anda var oluyor, Gece ve gündüz aynı anda, Adalet ve çaresizlik aynı anda var. Dert ve şifa iç içe, Biri, ben bunları yazarken ve sen bu satırları okurken aşık oluyor, Biriyse özlüyor sevdiğini, Vedalar ve kavuşmalar şimdide oluyor sevgilim, Bazıları üşürken; bazıları sıcaktan bunalıyor, Hasta olanlar ve iyileştiğinin müjdesini alanlar var, Kiminin kalbinin acısı bir başkasına dert oluyor; Kimi de dünyanın başına dert açıyor. Her şey aynı anda oluyor sevgilim. Hepimiz dev bir beden gibi aynı anda dönüyoruz koca devranla, Her şeyin aynı anda oluşunu göğüs kafesimizde tuttuk izliyoruz. . Kendimi çok da önemsemiyorum ondan inan ki, Ve önemli olduğumun farkındayım aynı zamanda. Hayatın ipinde dengede ve biz kalmak için, Elimizde şimdimizden başka neyimiz var söylesene? . Ve aslında hissettiğimde tüm bunları, Şimdide bilmem ve yapmam gereken her şey var. Bilinmeyen böylece bilinir oluyor bana. Bilinmeyeni bilmeyi şimdi’den öğreniyorum. . Neler neler oluyor aynı anda, bir düşünsene... . İzmir, Şubat 2020. Fotoğraf: Alaçatı, Şubat 2020. Kendimin yanında olmaya verdiğim sözü tutmaya devam ettikçe, o disiplini kendim için, çabasız çabayla, şefkatle, tekrar tekrar uyguladıkça içimdeki o minik çocuk bana güvenini sağlamlaştırıyor. . Çünkü anlıyorum ki alışkanlıklarım neyse ben de ona dönüşüyorum. . Bu yüzden, Kendime verdiğim sözleri elimden geldiğince tutmaya çalışıyorum sevgilim. . Kendime notlar alıyorum hatırlamak için... Diyorum ki, küçücüğüm, Yaşarken, Kalbinden, samimiyetle, beklentisizce hizmet et. Hem kendine hem de hayatına dokunan her şeye, herkese. Hayır demeye ihtiyacın varsa hayır de. Yorulduğunda dinlen. Dengene sahip çık. Alıp verirken, verip alırken. Canın acıdığında, kalbin kırıldığında söyle. Kendine nazik davran. Kendine sarılmayı, omzundan kendini öpmeyi hatırla. Her şeyi hissetmek hakkın. Adil ol. Masum kal. Hayatın neşesine aç kendini. Hayatın neşesinin içeri girmesi için kendine alanlar aç, fark et. Kahkahanı ve göz yaşını tutma. Görülmekten de görülmemekten de korkma. Korkmaktan da korkma hatta. Gerçeğini yaşamak da konuşmak da hakkın. Suçluluk, utanç kalbini yorar, hissetsen de o durakta çok kalma. Tu-tun-ma. Sen sadece tüm kalbinle sevmeye cesaret et. Her insanın kendi hikayesi var, kişisel algılama, yine de bilincin hep açık kalsın. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını hatırla. Kendini karşılaştırma, şikayet etme ve yargılama. Değişen şartlara uyumlan, esne. Öze güven, hayata güven. Zorlama ama vazgeçme de. . Devam et küçücüğüm, her ne olursa olsun seni seviyorum ve çok iyi gidiyorsun. ❤️ 14 Şubat 2020. İstanbul-İzmir Kağıttan kuşlar diyorum,
Kanatlarına mühürlerimi kondurduğum kuşlar. Salıverdim onları gökyüzüne Parmaklarımdan süzülüp bir gökkuşağı paraşütünün ardı sıra uçtular. . Ağaca dudaklarımı değdirdim, Dudaklarımda çam kokusu Göğü sığdırdım içime ve dışına çıktım hücrelerimin, ben’lerimin Kat kat… Kaçıp bir dönme dolap gibi başımı döndüren zihnimden Koşuverdim içime Söylesene kaç çekmece var zihnimde? Hangisi hangi ben’imde? . Ağlıyor gözlerim bazen benden habersiz Hüzne methiyeler düzüyor içimdeki melankolik Ve neşeyi çoğaltmaya kararlı gerçeğim Ah benim canım ikiliğim. . Karnı suyla yarılmış dağlar, vadiler var içimde, Yıldızları saklıyorum ruhumun ceplerinde Gün batımını tutuyorum başımın üstünde Taşlar bile ufalanıyor, ufalıyor Benim bulutlarım yerli yerinde Çiçek ekiyorum kalbime biri gülümsediğinde. . Çocukluğum minik elleriyle sallanıyor ağaca tutunan tahta bir salıncakta Nehir bağırıyor şarkısını, sesi buz, elleri dev ve bilge Özüm gürül gürül akıyor dört bir yönüme Kaç tahta köprü kurdum geçmişten geleceğe? . Sallanıyorum üzerinde ey hayat Rüzgarınla yaratıyorum aydınlığımı Kulağıma fısıldıyorsun: Korkma, adımını at Her adım yeni Her adım ileri. Yazı: Fethiye-İstanbul Şubat 2016 |
Yazar'Benim gibi kendisini azıcık da olsa garip hisseden birileri varsa bu satırları okuyan bilmeli ki: Ben, Ben'im, Biz, Bir'iz ve hayatın tek anlamı Ol'duğum(uz) gibi Ol'abilmek. Arşivler
Mayıs 2020
Kategoriler |