Pamuk tarlalarını yeni sürmüşler,
Taşlarını ayıklayıp, tohumları atmışlar, Minik minik yeşillenmiş tarlalar. O pamuklar büyüyecek, Dikenli bitkilerin içinden yumuşacık pamuk çıkacak kısa zaman sonra Bir Ege akşamında memleketime bir daha aşkla bakıyorum. Ne işim var İstanbul’da şarkısı kaldığı yerden çalıyor içimde, Ne zaman bırakıp geleceğim? Bu iki aşkın arasında kalmışlığımı tarlaların yanındaki kırmızı gelinciklere anlatıyorum. Gelincikler kırmızı siyah bakıyor, İşleri güçleri rüzgarda salınmak ne de olsa Dünyadan zarafetle geçmek için ne harika bir görev rüzgarda salınmak Gelincik olasım geliyor. Tuğlalardan yapılmış evlere dokunuyorum gözlerimle, Eski olana ayrı bir aşkla atıyor kalbim Kirlenmemiş geliyor eski olan, dost geliyor. Sütten şişmiş memeleriyle inekler özgürce köy sokaklarında dolanıyor. Yağmurun ıslattığı toprağın kokusunu içime çekiyorum. Yeşile dönmüş küçük süs havuzlarıyla çay bahçelerinde içilen acımsı çayların tadı geliyor ağzıma, Pijamasının üzerine kravat takarak rakıya saygısını gösteren dedemi hatırlattığından belki Kasketleri ve fötr şapkaları seviyorum. Arabada pencereden kafamı uzatıyorum çocukluktan beri Araba gitsin ben izleyeyim, koklayayım, hayran kalayım, Köylü kadınların toprağı çapalarkenki azminden ilham alayım, Mobiletlerin sesleriyle bir ritm tutturayım. Pembe zakkumlar almış başını yürümüş Begonviller açmış; pembe ve mor bağırıyor bahçe duvarlarından ve tabi balkonlardan sere serpe kendini hayata sunarak Nar çiçekleri de açmış Esen rüzgardan esirgiyorum hepsini Yağmur kokusunda güvende hissediyorum kendimi Dudaklarıma en çok kara dut rengi yakışıyor Havada pike yapan bir leylek gördüğümde ‘Bu sene çok seyahat edeceğim’ diye seviniyorum Leylek yuvalarında bebek görür müyüm diye hala bakıyorum Tahta sandalyeler ve dörtlü oyun masalarıyla kıraathaneler tıka basa erkek dolu Kadınlar tarlalarda toprakla konuşadursun Ben akşamın kalbine sığınıyorum Tren yollarını hala seviyorum Ve trenle seyahat etmenin tıngır mıngır ninnisini Bir Ege akşamında memleketime bir daha aşkla bakıyorum Ne işim var İstanbul’da şarkısı kaldığı yerden çalıyor içimde O şarkıyla İstanbul’a dönüyorum Bu kez burada bir minik mola verip yola yeniden koyulmak üzere Yol beni çağırdıkça yürümeye devam ediyorum Hep içimde gelincik olma isteği Rüzgarda salına salına. 1-6 Mayıs, Aydın&İstanbul.
0 Comments
Leave a Reply. |
Yazar'Benim gibi kendisini azıcık da olsa garip hisseden birileri varsa bu satırları okuyan bilmeli ki: Ben, Ben'im, Biz, Bir'iz ve hayatın tek anlamı Ol'duğum(uz) gibi Ol'abilmek. Arşivler
Mayıs 2020
Kategoriler |