Sevgili,
Korku, panik ve hayatta kalma modunda yaşadığımı; kendime nasıl hissettiğimi sormadığımda, ihtiyacımın farkında olmaya hazır olmadığımda ve kendime ihtiyacımı vermeye istekli olmadığımda anlıyorum. . Böyle zamanlarda kendimle aramdaki mesafe açılıyor, kendime uzaklaşıyorum. Kundalini Yoga’da ‘Evini terk edenin evine hırsız girer’ deriz. Kendimle aramdaki mesafe açılınca yaşam enerjim, umudum, devam etme isteğim giderek azalıyor, genel rüzgara kapılıp uçuyorum öylece. Evimin kapısı her şeye açık kalıyor yani... . Bunu fark ettiğimde evime geri dönmek için sorduğum üç soru var: Bunlardan ilki: ‘Nasıl hissediyorum?’ Bir nevi içsel yoklama ilk yaptığım. Bir nevi kendi halimi hatrımı sorma, kendi hava durumumu dinleme hali... Bir çocuğa yaklaşır gibi. Sadece anlamak niyetiyle. . Buradan aldığım yanıta göre ikinci soruya geçiyorum: ‘Neye ihtiyacım var?’ İhtiyaç ne olabilir? Bazen durmak, bazen koşmak, bazen dinlenmek, bazen eğlenmek... Bazense sadece su içmek. Bazen ağlamak, bazen bağırmak. Bunu kendime dürüst olarak ifade etmeye çalışıyorum. . Son sorum da ‘Peki bu ihtiyacımı kendime nasıl verebilirim?’ oluyor... Buna ev bakımı diyorum. Hissettiğini bilme, ihtiyacını tanımlama ve kendine sağlama hali...
0 Comments
Leave a Reply. |
Yazar'Benim gibi kendisini azıcık da olsa garip hisseden birileri varsa bu satırları okuyan bilmeli ki: Ben, Ben'im, Biz, Bir'iz ve hayatın tek anlamı Ol'duğum(uz) gibi Ol'abilmek. Arşivler
Mayıs 2020
Kategoriler |