Sevgilim, 10 sene önce, ben, bu ben olduğumu unutmuşken, ‘Hayattan bir türlü tatmin olamıyorum’ demiştim. ‘Ne yapsam olmuyor. Çocukluktan beri soruyorum bunu. Benim hayat amacım ne?’ Sonra olaylar gelişmişti hızla... . Şimdiye geldiğimde... Hayatı, cesaretle (yani zaman zaman zorlanmama ve korkmama rağmen) ruhumun çağrısı doğrultusunda yürümek ve her an kendimi yeniden coşkuyla keşfetmek üzere yaşıyorum. Benim hayata verdiğim anlam bu. . Derinden ettiğim bir dua var: Deneyimlerime nötrden ve ruhumun istediği şekilde şefkatle yaklaşabilmek ve hayattan özgürce keyif almak... Bunun için ruhumla bağımı (yöntemi herkes için bambaşka olabilir) her gün yeniden hatırlamak. . Olay anladığım kadarıyla şöyle: Bir öz benliğimiz yani ruhumuz var. Bir de temelde 5 yaşına kadar, bazısı sonradan edindiğimiz kimliklerimiz. Hep tutunduğumuz kimliklerden (evet, yoga eğitmenliği, spiritüel, sevgili, eş, anne, baba vs. kimliğinden de) özgürleşip, ruhun çağrısını duymak, birilerine benzemek zorunda hissetmeden (buna kendi rehberlerimiz ve öğretmenlerimiz de dahil), çevremizdeki her şeyin guru (karanlıktan aydınlığa taşıyan öğretmen) olduğunu bilerek özümüzle hizalanmak, özümüzü işitir ve duyduklarımızı uygular hale gelebilmek... Bu yolculuğun ana çerçevesi böyle gibi geliyor bana... . Bilincin uygulanması ve sende somutlaşması... . Kendi özüne bağlı, özgünlükle ruhunun çağrısını yaşayabilmek. . Peki ruhun çağrısının ne olduğunu nasıl bileceğiz? Sat Dharam bugün bununla ilgili formülünü paylaştı: ‘Ruhunun çağrısı sana neşe veren, hayatına anlam ve tatmin duygusu kazandıran, yetenek ve kabiliyetlerini kullandığın eylemleri takip etmektir’ dedi... . Yogi Bhajan şöyle soruyor: ‘Ruhunun çağrısı nedir? Çağrının, bulunduğun noktaya mesafesi nedir ve bu mesafeyi nasıl yürümeyi düşünüyorsun? . Peki sen? :) Seni neşelendiren, anlamlı bulduğun, yeteneklerini kullandığın ve bu üçünü buluşturduğun alanlar ne olabilir? Ruhun seni nereye davet ediyor? . Güzel bir Pazar sorgusu. 😊☀️ Sevgimle, Sat nam.
0 Comments
Leave a Reply. |
Yazar'Benim gibi kendisini azıcık da olsa garip hisseden birileri varsa bu satırları okuyan bilmeli ki: Ben, Ben'im, Biz, Bir'iz ve hayatın tek anlamı Ol'duğum(uz) gibi Ol'abilmek. Arşivler
Mayıs 2020
Kategoriler |