Kızılderili bir kadın torununa şöyle demiş: Zihninde iki tane kurt var. Bu kurtlardan biri çok çirkin ve tehlikeli; diğeri ise çok şefkatli. Ve bu iki kurt birbirleriyle sürekli mücadele halinde. Torunu ‘Peki kim kazanacak?’ diye sormuş. Kadın da ‘Hangisini beslersen o kazanacak’ demiş. (Guru Singh'ten) Çirkin ve tehlikeli olan kurdu uzun uzun beslemiş olanlar tarafından yüzyıllardır bir yalan söyleniyor. Deniyor ki: İlahi olmak için egosuz olman gerekiyor. Egosu olan kimse ilahi olamaz. Hem spiritüel hem de savaşçı olamazsın. Spiritüel olacaksan dünyevi olan ne varsa bize vermelisin, yok savaşçı olacaksan da bizim için savaşmalısın.’ Oysa, ego, ruhu fiziksel bedene bağlayan yapıştırıcı gibi. Ego, onu neyle beslersen onunla büyüyen nötr bir araç sadece. Bu yalan, spiritüelliği amacı olmayan kendi halinde bir fikre dönüştürdü, yoksullaştırdı. Spiritüellik, ‘yang’ını kaybetmiş kendini tekrar eden ‘yin’ halini aldı, dengesini de erkini de kaybetti. Bununla eşzamanlı olarak spiritüel dünya, hep ‘iyi olmak’, ‘olumlu olmak’, ‘itiraz etmemek’ yüklemeleri sonucunda nevrotik, güvensiz, kafası karışmış ve aşırı duygusal hallerin hakimiyeti altında kaldı. Spiritüelliğin, kalbin tam yanında duran ve ruhu fiziksel bedene yapıştıran egonun varlığını ve işlevini doğru anlaması dünyanın geleceği açısından çok hayati. Yogi Bhajan tekrar tekrar ‘Egosuz olmayın, egonuzu akmanız gereken yöne doğru evrimleştirin; sezgisel beyni, kalbe ait beyni ve kafanızdaki beyni (Gut brain, heart brain and head brain) dengeleyin’ diyor. Sezgilerimizi, kalbimizi daha iyi anlamak ve bu ikisini mantıkla buluşturmak üzere eğitilseydik nasıl olurdu? O zaman kendi gerçeğimiz, yaşamı anlama biçimimiz tamamen değişmez miydi? ‘Bir şahinin gözüne ve bir güvercinin kalbine sahip olmak’ diyor buna Yogi Bhajan. Bir şahin çok uzaktan bile hedefini en ufak ayrıntısına kadar görür ve güvercin de rahatlamaya ve kabul etmeye açıktır. Spiritüel Savaşçı olmak, hem şahinin dayanıklı ve uyanık görüşüne, hem de güvercinin masumiyetine, bununla birlikte de dengeye sahip olmak demektir. Bugün ihtiyacımız olan tam da budur. 🌻☀️ Sat nam.
0 Comments
Leave a Reply. |
Nur Taran
|