‘Bolluk ve bereket bir gül goncasına benzer. Gül açıldığında güzel kokusunu yanında olan herkesle paylaşır. Bolluk ve bereket içinde yaşayan kişi de çevresine güvenlik, zarafet, derinlik, karakter ve dürüstlüğün kokularını saçar. Bir mum nasıl ışığını yayıyorsa çevresine, kişi de aynı şekilde paylaşmalıdır zenginliğini. Bolluk ve bereket içten başlar ve dışa doğru akar. İçsel olarak evrenin tüm bolluk ve bereket kaynaklarına bağlandığımızda bir mıknatısa dönüşürüz. Evrenin bolluk ve bereketi durmaksızın bize doğru akar.
Bunun 3 kuralı vardır: 1. Herkese karşı nazik ol. 2. Kimse hakkında ASLA kötü konuşma. 3. Kendin için ASLA kötü konuşma.’ Yogi Bhajan Bolluk ve Bereket Meditasyonu Açılış Mantrası: Kriyaya başlamadan önce açılış mantrasını 3 kere söyleyin: Ong Namo Guru Dev Namo (İçimdeki ve evrendeki yüce, ilahi bilgeliğin önünde eğiliyorum, yüce bilgeliği selamlıyorum.) MANTRA: Har: Evrenin Sonsuz Yaratıcılığının sesi. Kundalini Yoga’da sık sık başvurduğumuz bir tohum mantrası olan Har, Sonsuzluğun yaratıcı yönünü temsil eder ve bolluk, bereketin yanı sıra irade gücünün genişletilmesi için kullanılır. Har mantrası söylenirken mantrayı göbek deliğinizin bulunduğu alanı pompalayarak ve 'r' sesini çıkarırken dilinizin damağınıza dokundurarak söylemeye özen gösterin. POSTÜR: 1. Omurganızı dik tutun ve bağdaş kurun. Dizlerinizde sorun varsa yine omurganız dik olacak şekilde bir sandalyede ya da bir koltukta oturabilirsiniz. Çenenizi hafif geriye alın, yüz kaslarınız ve omuzlarınız tamamen rahat olsun. 2. Dirseklerinizi bedeninizin iki yanına yaslayın. Kollarınızın ön kısımlarını, avuç içleriniz kalbinizin, parmaklarınız ise boğazının seviyesine gelecek şekilde bedeninizin önüne hizalayın, yukarıya ve dışarıya doğru bir açı oluşturacak şekilde bükün. 3. Avuç içlerinizi aşağıya döndürerek meditasyona başlayın. Ellerinizin yan kısımlarını avuç içlerinizi aşağıya ve yukarıya doğru çevirerek dönüşümlü olarak birbirine vurun. 4. Avuç içleriniz yukarıya dönük olduğunda Serçe (Merkür) parmaklarınız ve avuç içlerinizin alt ve yan kısmında bulunan yumuşak alanlar -ellerinizi birbirine değdirdiğinizde avuç içlerinizin yan kısmında kalan bölüm (Ay Tümsekleri) birbirine vurmalıdır. 5. Avuç içleriniz aşağıya dönük olduğunda ise işaret parmaklarının (Jüpiter) yanları birbirine dokunmalı ve baş parmaklarınız, sağ baş parmağınız, solun altında kalacak şekilde, elinizin altında çaprazlamasına durmalıdır. Yogi Bhajan baş parmakların çaprazlama olarak durmasının bu meditasyonda kilit nokta olduğunu söylemiştir. GÖZLER: 1/10 oranında açık (göz kapakları hafif aralık) ve burnun üzerinden parmakların ucuna bakıyor. Bu şekilde hipofiz bezini ve dolayısıyla sezgi kabiliyetini geliştiriyoruz. NEFES: Mantrayı söylerken nefeslerinizi doğal akışında ve bilinçli bir şekilde alıp, verin. ÖRNEK VİDEO: https://www.youtube.com/watch?v=uBNagGMJA9g ZAMANLAMA: 3-11 dakika. BİTİRİRKEN: Derin nefes alarak meditasyonu sonlandırın ve mümkün olduğunca uzun bir süre nefesinizi tutun. Ardından usulca rahatlayın ve 1 dakika sessizlikte, hareket etmeden kalın. Omurganızı esnetin ve birkaç derin nefes alın. Rahatlayın. Bunu 3 kere tekrarlayın. Ardından 3 kere 'Sat Nam' (Gerçek Benim Kimliğimdir) mantrasını tekrar ederek meditasyonunuzu kapatın. Şifa olsun. Sat nam.
0 Comments
Bu mesajı okuyan sevgili dostum,
Geçtiğimiz günlerde Almanya’dan, Guru Ram Das Aquarian Academy’nin kurucusu, 40 yıldır Kundalini Yoga ve Meditasyon öğrencisi ve eğitmeni olan bir usta, Sat Hari İstanbul’da konuğumuz oldu. YogaŞala’nın Etiler Stüdyosu’nda WhitePoint ve YogaŞala işbirliği ile düzenlediğimiz atölyeye konuk olanlarla birlikte korunma kalkanımız üzerinde çalışan çok güçlü bir meditasyon yaptık. Sat Hari’nin sözleriyle meditasyonu aktarıyorum: ‘Kundalini Yoga’da korunma kalkanımıza Yay Hattı (ArcLine) denir. Bir kişinin korunma kalkanı zayıf olduğunda dışarıda, yani dünyada herhangi bir durum olduğunda bunu doğrudan içimizde acı olarak hissederiz. Biri bizi aklından geçirdiğinde o kişinin düşüncelerini ve acısını doğrudan içimizde duyumsarız. Korunma kalkanınız güçlüyse, insanların düşüncesi sizi artık etkilemez. Bu yüzden yay hattını güçlendirmek çok önemlidir. Bu hat erkeklerde başın çevresindeyken, kadınlarda başın çevresinde ve meme uçlarından uzanan bir yayda bulunur. Kadim resimlerde azizlerin başının çevresinde bir hare vardır. Bu hat işte o haredir. Özümüze baktığınızda hepimiz aziziz. Hepimizin bir korunma kalkanı var. Buradaki soru bu kalkanın güçlü olup olmadığıdır. Eve gittiğinizde yorgunlukla karışık şöyle düşünceler geçiyor olabilir aklınızdan ‘Çevremdeki insanların benim hakkımdaki düşüncelerinden, dünya hakkındaki düşüncelerinden çok yoruldum. Bu ne katlanılmaz bir dünya böyle.’ İşte o zaman korunma hattınızın zayıfladığını anlayın. İnsanlar sizin hakkınızda konuşacak ve siz de onlar hakkında konuşacaksınız. Biri hakkında kötü konuştuğumuzda bu kendimizi ondan daha iyi, daha büyük gördüğümüz anlamına gelir. Birini yargılarken kendimizi doğru buluruz. Başkalarının sizin hakkınızdaki konuşmaları ve dünyanın hali bize acı veriyorsa yay hattını kuvvetlendirmenin, kendi varoluşumuzu güçlendirmenin vaktidir. Meditasyona ve nefes çalışmalarına yeni başlayanlar bu meditasyonu 3 dakika süreyle uygulayabilir. Bu şekilde auranızı ve elektromanyetik alanınızı güçlendirebilirsiniz. Meditasyon 11 dakika da yapılabilir. Bu durumda sağlığımızın bekçileri olan salgı bezleri farklı şekilde çalışmaya başlar. Çalışmayı 31 dakika yaparsanız meditasyon bedenimizdeki tüm hücrelerin çalışma mantığını dönüştürür. 2,5 saat yaparsanız yepyeni bir insan olursunuz. Bu meditasyonda yay hattımızı keserek kuvvetlendiriyoruz. Yay hattını baş parmaklarınız ve işaret parmaklarınızı birleştirerek ve alnınızın ortasında bir çarpı oluşturarak kesersiniz. Kesilen yay hattı güçlenerek yeniden oluşur. Bunu yaparken çalışmamızı güçlendirmek için bir mantra söylüyoruz. Sat Nam, Wahe Guru. Mantra söylemeden de bu meditasyonu yapabilirsiniz. Fakat mantra eşliğinde meditasyonu yaparsanız her hareketin daha da güçlendiğini deneyimleyebilirsiniz. Bu mantrada dişil ve eril enerjiler birlikte çalışır. Başka bir deyişle Sat Nam Wahe Guru tantrik bir mantradır. Sat Nam, dişil enerjiyi yani doğayı, Wahe Guru, eril enerjiyi yani ruhu temsil eder. Her iki enerji de elbette dişil ve erildir. Fakat mantra bu enerjileri dengelemeye yardımcı olur.’ Açılış Mantrası: Meditasyona başlamadan önce açılış mantrasını 3 kere söyleyin: Ong Namo Guru Dev Namo (İçimdeki ve evrendeki yüce, ilahi bilgeliğin önünde eğiliyorum, yüce bilgeliği selamlıyorum.) Postür: 1. Omurganızı dik tutun ve bağdaş kurun. Dizlerinizde sorun varsa yine omurganız dik olacak şekilde bir sandalyede ya da bir koltukta oturabilirsiniz. Çenenizi hafif geriye alın, yüz kaslarınız ve omuzlarınız tamamen rahat olsun. 2. İşaret ve baş parmağınızı birleştirin (Gyan Mudra). 3. Gyan mudrada tuttuğunuz ellerinizi alnınızın ortasından hareket ettirerek daireler halinde başınızın üzerinden geçirin. Gözler: Kapalı ve iki kaşın arasına odaklı. Nefes: Nefeslerinizi doğal akışında burnunuzdan alıp, yine burnunuzdan serbest bırakın (bunu yaparken karnınızı bir balon gibi şişirmeye özen gösterin). Mantra: Sat Nam Wahe Guru Jüpiter mantrası olarak bilinen bu mantranın anlamı şöyle: Sat: Gerçek Nam: İsim, Kimlik Sat Nam: Gerçek Benim Kimliğimdir. Wahe: Wow! Hayranlık nidası. Guru: Karanlığa Aydınlığı Taşıyan Bilgelik. Zamanlama: 3, 11, 31 dakika ya da 2.5 saat. Bitirirken: Meditasyonun sonunda usulca burundan nefeslerinizi normal akışında alıp vermeye başlayın. Rahatlayın ve 1 dakika sessizlikte, hareket etmeden kalın. Omurganızı esnetin ve birkaç derin nefes alın. Ardından 3 kere 'Sat Nam' (Gerçek Benim Kimliğimdir) mantrasını tekrar ederek meditasyonunuzu kapatın. Şifa olsun. Sat nam. Ey sevgili, Uyuyan kalbine merhamet göster, O’nu Işık’ın uçsuz bucaksız diyarlarına taşı Ve nefes almasına izin ver. Hafız. Bu mesajı okuyan sevgili dostum, Sakin bir Kalp için Meditasyon, içinde bulunduğumuz ortamın kaosundan kendi merkezimizde ve zarif adımlarla, nötr zeminde kalarak, tepkiye değil yanıta kıymet veren bir tutumla geçebilmemiz için bizi kendi içsel rehberliğimize bağlar. Güvenliği ve farkındalığı çok daha derin bir düzeyde deneyimlememizi sağlarken, bizi üzen ve ya da kendimizi tehdit altında hissetmemize neden olan ilişkileri ve unsurları kolaylıkla yoluna koymamız ya da affederek geride bırakmamız için bize yeni bir bakış açısı kazandırır. Açılış Mantrası: Meditasyona başlamadan önce açılış mantrasını 3 kere söyleyin: Ong Namo Guru Dev Namo (İçimdeki ve evrendeki yüce, ilahi bilgeliğin önünde eğiliyorum, yüce bilgeliği selamlıyorum.) Postür: 1. Omurganızı dik tutun ve bağdaş kurun. Dizlerinizde sorun varsa yine omurganız dik olacak şekilde bir sandalyede ya da bir koltukta oturabilirsiniz. Çenenizi hafif geriye alın, yüz kaslarınız ve omuzlarınız tamamen rahat olsun. 2. Sol elinizin avuç içinizi düz tutarak kalbinizin üzerine yerleştirin. 3. Sağ elinizi, dirseğinizi bükerek, avuç içiniz karşıyı işaret edecek ve eliniz omzunuzla aynı hizada olacak şekilde konumlayın. İşaret ve baş parmağınızı birleştirin (Gyan Mudra). Gözler: Kapalı ve iki kaşın arasına odaklı. Nefes: Burnunuzdan önce karnınızı daha sonra akciğerlerinizi şişirecek mümkün olduğunca derin nefes alın, nefesinizi mümkün olduğunca uzun süre tutun (burada kendinizi sıkıştırmamanız ve bedeninizde gerginlik yaratmamanız çok önemli. Her adımımız sevgiyle ve şefkatle…), nefesinizi yine burnunuzdan serbest bırakın ve nefes almadan mümkün olduğunca uzun süre bekleyin. Nefes alın-tutun-nefes verin-tutun… Zamanlama: Meditasyona ve nefes çalışmalarına yeni başlayanlar için 3 dakika uygun bir süredir. Kundalini Yoga pratiğine devam edenler ise 11 dakika ile başlayıp süreyi 31 dakikaya kadar uzatabilir. Meditasyonla Birlikte Önerdiğim Mantra: https://soundcloud.com/soundofohm/ajeet-kaur-guru-ram-das-meditationmp3shareinfo Bitirirken: Meditasyonun sonunda usulca burundan nefeslerinizi normal akışında alıp vermeye başlayın. Rahatlayın ve 1 dakika sessizlikte, hareket etmeden kalın. Omurganızı esnetin ve birkaç derin nefes alın. Ardından 3 kere 'Sat Nam' (Gerçek Benim Kimliğimdir) mantrasını tekrar ederek meditasyonunuzu kapatın. Notlar: Meditasyon esnasında sol elimiz kalbimizin üzerindedir. Bu meditasyonda veya günün herhangi bir anında kalbimize sol elimizle dokunmak bizi doğrudan bir sakinlik haline taşıyacağı gibi nefesin ciğerlere ve kalbe yönelmesi için adeta bir köprü oluşturur. Bedenin sağ kısmı genellikle aktif olarak kullanılır. Meditasyonda sağ kolumuz ise avuç içimiz karşıyı gösterecek şekilde bilgi mudrası (parmaklarla yapılan mühür, kilit) olarak bilinen Gyan Mudra’dadır (işaret parmağı ve baş parmak bir arada). Bu mudra konsantrasyonu artırır ve pozitif zihni uyandırır ve bu meditasyonda aktif olan bedenin sağ tarafını sakinlik ve sükunet için kullanır. Nefes çalışması ise akciğer ve kalbe daha fazla prana (evrensel enerji) aktarmak ve zihni sakinleştirmek için faydalıdır. Zihin nefesi alma, tutma, serbest bırakma, tutma, alma aşamaları ile ilgileneceğinden düşüne akışı yavaşlayacak ve hatta duracaktır. Şifa olsun. Sat nam. Bu mesajı okuyan sevgili dostum, Kök Çakrası, yani hayatla ve dünyayla bağlantınız üzerinde çalışmak istiyorsanız Hast Kriya topraklanmaya, bilgiyi, bilgeliğe çevirmeye; bedeninizdeki toprak elementini dengeleyerek kibrin ve öfkenin üstesinden gelmeye ve sabrın geliştirilmesine yardımcı bir teknoloji. Bu kriya ile evrensel bilgeliğin ve gücün hayatınıza yansımalarını deneyimleyebilir ve bu doğrultuda hayatın akışıyla hizalanabilirsiniz. Yogi Bhajan, 31 Ocak 1996 yılında Hast Kriya’yı öğretirken şöyle demiş: Kendinizi huysuz, sabırsız, öfkeden patlamaya yakın hissediyorsanız bu kriyayı uygulayın. Bu kriyaya günde 22 dakikanızı ayırmanız halinde tüm kimliğinizi dönüştürebilirsiniz. Kimliğinizi dönüştürmek gibi kavramlar büyük laflar gibi geliyor kulağa, biliyorum. Kundalini Yoga bedendeki çeşitli merkezleri, hormonları, nefesin, sesin, hareketin ve sözün gücünü harmanladığı kendine has yöntemlerle uyararak, zihnin ve duyguların yansımalarının içinden bilinçli şekilde geçmenizi sağlamak üzerine kurulmuş bir teknolojidir. Kriyada uyguladığımız harekete ve kullandığımız yönteme yakından bakarak bunun nasıl mümkün olduğunu siz de görebilirsiniz. Hast Kriya’da işaret parmağımızı aktif olarak kullanıyoruz. Kundalini Yoga terminolojisinde ve teknolojisinde bilginin, bilgeliğin ve zarafetle bezeli gücün kaynağı Jüpiter Parmağı olarak bilinen İşaret Parmağı, omurilik soğanı ve beyin kökü (sapı) ile doğrudan bağlantılıdır. Omurilik soğanı beynin nörolojik merkezi ve beyne giren bütün sinirlerin geçiş noktası ve istemsiz çalışan iç organların kontrol merkezidir. Beyin kökü ise merkezi sinir sistemini düzenleyen, bilincin oluşmasında ve uyku düzeninde anahtar görevi yapan bir işleve sahiptir. İşaret parmaklarımızı aktif olarak kullandığımız çalışmalar direkt olarak bu iki önemli merkezi ve dolayısıyla tüm bedeni uyarmamızı sağlıyor. Bu yolla farkına varmaya başlıyoruz kendi kalıplarımızın. Dönüşüm bu domino etkisi ile adım adım gerçekleşiyor. Ayrıca kriya süresince Jüpiter mantrası (Sat Nam Wahe Guru) eşliğinde toprağa ve başımızın üzerine kaldırdığımız baş parmaklarımız, kök (dünya) ve taç çakra (evren) arasında bağlantı kuruyor. Kriyayı uygulamak için lütfen okumaya devam edin :) Hast Kriya Açılış Mantrası: Kriyaya başlamadan önce açılış mantrasını 3 kere söyleyin: Ong Namo Guru Dev Namo (İçimdeki ve evrendeki yüce, ilahi bilgeliğin önünde eğiliyorum, yüce bilgeliği selamlıyorum.) Mantra: Sat Nam Wahe Guru Jüpiter mantrası olarak bilinen bu mantranın anlamı şöyle: Sat: Gerçek Nam: İsim, Kimlik Sat Nam: Gerçek Benim Kimliğimdir. Wahe: Wow! Hayranlık nidası. Guru: Karanlığa Aydınlığı Taşıyan Bilgelik. Postür: 1. Omurganızı dik tutun ve bağdaş kurun. Dizlerinizde sorun varsa yine omurganız dik olacak şekilde bir sandalyede ya da bir koltukta oturabilirsiniz. Çenenizi hafif geriye alın, yüz kaslarınız ve omuzlarınız tamamen rahat olsun. 2. İşaret parmaklarınız haricinde kalan tüm parmaklarınızı avuç içinize doğru bükün. İşaret parmaklarınızı zemine değdirin ve Sat mantrasını çant edin. İşaret parmaklarınızı başınızın üzerinde birleştirin ve Nam mantrasını çant edin. İşaret parmaklarınızı zemine değdirin ve Sat mantrasını çant edin. İşaret parmaklarınızı başınızın üzerinde birleştirin ve Nam mantrasını çant edin. İşaret parmaklarınızı zemine değdirin ve Wahe mantrasını çant edin. İşaret parmaklarınızı başınızın üzerinde birleştirin ve Guru mantrasını çant edin. İşaret parmaklarınızı zemine değdirin ve Wahe mantrasını çant edin. İşaret parmaklarınızı başınızın üzerinde birleştirin ve Guru mantrasını çant edin. GÖZLER: Kapalı ve iki kaşın arasına odaklı. Nefes: Mantrayı söylerken nefeslerinizi doğal akışında ve bilinçli bir şekilde alıp, verin. Zamanlama: 3-11 dakika. 22 dakikaya kadar devam edilebilir. Bitirirken: Derin nefes alarak meditasyonu sonlandırın ve mümkün olduğunca uzun bir süre nefesinizi tutun. Ardından usulca rahatlayın ve 1 dakika sessizlikte, hareket etmeden kalın. Omurganızı esnetin ve birkaç derin nefes alın. Rahatlayın. Bunu 3 kere tekrarlayın. Ardından 3 kere 'Sat Nam' (Gerçek Benim Kimliğimdir) mantrasını tekrar ederek meditasyonunuzu kapatın. Şifa olsun. Sat nam. Bu mesajı okuyan sevgili dostum, Çakra kelimesini son dönemde 7’den 70’e herkes öğrendi. Her yerde bir çakradır almış başını gidiyor. Çakralar dengesizleşiyor, çakralar açılıyor, çakralar tıkanıyor… Hatta geçen gün biri çakralarını tümden kapatmak istediğini bile söyledi. :))) Ondan, çakralar üzerine ama en önemlisi Kök Çakra üzerine birkaç özet bilgi toparlamaya giriştim. :) Bedeninizi bir ağaç gibi düşünün. Ağacın köklerinden üst dallarına doğru, birbiriyle hizalı yedi adet çiçeğin belli aralıklarla açtığını hayal edin. Her çiçeğin, ağacın sağlıkla ve dengeyle yaşamını sürdürebilmesi için bir görevi vardır. Çakralar da en basit tabiriyle insan bedeninin 7 ayrı noktasında dairesel hareketlerle dönen ve insanın sağlıklı ve dengeli olması için çalışan enerji merkezleridir. Tıpkı ağaçlar gibi insanlar da bu dünyada var olabilmek için köklere ihtiyaç duyar. Dünyada varlığımızı sürdürebilmek için dünyanın kalbine uzattığımız kökümüz, Kök Çakra’mızdır. Fiziksel bağlamda bu çakra kemikler, ayaklar, bacaklar, anüs, perine (apış arası), kalın bağırsak, omurganın tabanı, adrenal bezler ve bağışıklık sisteminin işlevlerini sürdüren ve dairesel hareketlerle çalışan bir jeneratördür. Ayaklarını Yere Sağlam Basmak Hani bizde ‘Ayaklarını Yere Sağlam Basmak’ diye bir tabir vardır. Kök Çakrası dengeli çalışan kişilerin ayakları yere sağlam basar. Bu kişilerin ‘Gerçek’lik algısının kuvvetli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Dönüşmek, karar almak, alınan kararları hayata geçirmek, plan yapmak, organize olmak, odaklanmak, hayata geçirmek ve gerçekleştirmek bu kişiler için son derece kolay adımlardır. Kök çakra ile bağımız sağlıklı bir dengeye oturduğunda kendimizi güçlü, sakin, sabırlı, cömert, sadık bireyler olarak yani toprağın enerjisinde hissederiz. Kendimize değer veririz. Başkaları tarafından desteklendiğimizi hisseder, başkalarını gönül rahatlığıyla destekleriz. Başka bir açıdan bakıldığında da Kök Çakra bu dünyadaki varlığımızla, dünyaya olan güvenimizle, hayatımızda istikrarın yeriyle ilintilidir. Bedendeki toprak elementiyle bağlantılı çalışan Kök Çakra’nın, fiziksel dünyada gözle görünen her şey, içinden geçilen her deneyimle birebir ilgisi vardır. Maddi ve fiziksel bağlamda hayatta kalma güdüsü, sağlığımız, bedenimiz ve alışkanlıklarımız yine kök çakrayla bağlantılıdır. Kök Çakra’sı gelişmemiş ya da dengesiz işlev gören kişiler genellikle sallanan bir zemin üzerinde yürüdüklerini hisseder. Hayata ve insana güven duymakta zorlanırlar. Kök Çakra’nın dengesiz çalışması halinde güvenliğini tehdit altında gören kişilerin, hayatta kalma güdüsüyle, başkalarına zarar verebilecek aşırı derecede güçlü duygusal tepkiler vermesi çok daha muhtemeldir. Kök çakranın dengesizleşmesinin ve çeşitli duygusal iniş çıkışlara sebep olmasının temelinde korku yatar. Dışlanma, ayrı kalma, açlık, yoksulluk korkuları ve bu korkuların yarattığı dürtüleri düşüncelerimize ve davranışlarımıza yansıtmak dünyadaki koşulsuz ve besleyici enerjiyle bağımızın zayıf olduğunun göstergesidir. Kök Çakra neden dengesizleşir? Kök Çakra’nın gelişmemesinin ya da dengesiz olmasının temelinde, ailemizde hayatta kalma ile ilgili güvensizlikler ve korkular, yok sayılma, ilgi görmeme, bırakılma, terk edilme deneyimleri, aile içi bağların zayıf olması gibi nedenler olabilir. Hayatta kalma güdüsüyle bilinçaltına depolanmış bu tarz travmatik bilgiler çözülmediğinde, yani yerine gerçeklik yerleştirilmediğinde, aynı bilgilerin yansımaları, çevreyle sınır belirleme sorunları (örneğin çevrenizdekilere hayır ya da evet diyememe gibi), maddi istikrarsızlık, istifleme, biriktirme, bağlılık, bağlanma ve bağımlılık, istikrarsızlık ve değişim korkusu gibi tezahürlerle hayatımızda kendilerini gösterir. Kök çakranın zayıf olması halinde bedenimizle bağımız kesilmiştir ve kendimizi hayatta hissetmek ve hayatta kalma güdüsünü çalıştırabilmek adına kendimiz için kriz paketleri hazırlarız. Aileye yakın olmak bu düşünce kalıplarını ve dolayısıyla tepkisel yansımaları daha hızlı harekete geçirebilir. Kök Çakra nasıl dengelenir? Kundalini enerjisinin oturduğu yer olarak da tanımlanan Kök Çakra’nın dengelenmesi ve bu çakrayla bağların sağlıklı bir şekilde güçlendirilmesi için Kundalini Yoga pratiğinde sayısız yöntem var. Yarın, derste de uygulayacağımız, Yogi Bhajan’ın 1996 yılında Kök Çakra’nın dengelenmesi için öğrettiği meditasyonlardan birini sizlerle yarın paylaşacağım. Derslerde nefesle ve bilinçle yaptığımız her hareketin duygular üzerindeki etkisini neredeyse anında deneyimliyoruz. Bu duygular, ilgili çakra ile ilişkimiz paralelinde arınma ya da genişleme özelliği içerebiliyor. Kök çakra ile çalışırken yaşam sevinci ve depresyon, güvensizlik duygusu, sahip olmak ve açgözlülük kavramlarına, sabit bakış açılarına ya da bilinçaltımıza depoladığımız bilgilerin yerine gerçeklik koymamız için yüzleşmelere ilişkin deneyimler yaşanması kuvvetle olası. Bunun haricinde yalın ayak toprakta yürümek, özellikle ayak tabanlarınızı yere sağlam bastığınız hissiyle, ayak tabanlarınıza odaklanarak dans etmek, ağacın kökleriyle ayak tabanınız aracılığıyla bağ kurup derin nefesler almak, bağdaş pozisyonunda toprakta oturmak da kök çakranın dengelenmesine yardımı olacak fiziksel aktivitelerdir. Kök çakranın dengelenmesi için tükettiğimiz besinler de çok önemli. Ispanak, kereviz, soğan, sarımsak, patates, havuç, zencefil gibi köklü sebzeler, bakliyatlar köklenme sürecinde önemli yardımcılar. Ama benim için en önemli bütünlenme yollarından biri her adıma, her tüketilen besine, bedene alınan her yudum suya bir niyet yüklemek. Odaklandığımız konu Kök Çakrası ise dünyaya köklenmeye ya da kendi merkezine köklenmeye niyet etmek örneğin. Bol bol şükür, niyetin sürekli hale getirilmesi, fiziksel aktivite ve beslenme desteği ile dengelenmeyecek hiçbir sağlık durumu, hiçbir çakra yok. Toplumca ve topluca köklenmek niyetiyle. Işıkla, Bu mesajı okuyan sevgili dostum, Hayatta her şeyin nedenini, nasılını zihnimizle açıklamaya, her yaşadığımızı anlamlandırmaya, tanımlamaya programlandık. Anlayamadığımız, açıklayamadığımız her deneyim bizi hızla çaresizliğe, depresyona sürüklüyor. Sürekli bir çaba, bir devinme halindeyiz. Empati kabiliyeti olanlar son birkaç yıldır büyük acılar hissediyor. Sokağa çıkıp da bunu derinden hissetmemek mümkün değil. İçinde yaşadığımız zamanları, insanın, insana reva gördüğü bu kaosu zihnimizle açıklamamız da. Şimdiye kadar takip edilen yolların tümü çıkmaz sokaklara vardı. Artık ne bizi kurtaracak bir lider var, ne de koyun sürüsü olmaya iznimiz. Zaman, evrensel bilgeliği hayatımıza kabul etme ve bu rehberliğin ışığında hareket etme zamanı. Zaman, kendi benliğimize köklenme, hayatımızın dümenine geçme ve inisiyatifi kalbe devretme zamanı. Sıklıkla kullandığımız guru kelimesi, karanlığa ışık taşıyan demektir. Bir öğretmen de guru olabilir, yediğimiz besinler de, yolda yürürken ayağımızı çarptığımız taş da. Evrensel bilgelik dediğimiz var olan her ‘şey’in, bir bütün halinde bize rehberlik etmesidir. Şimdi, evrensel bilgeliğin rehberliğini, yani guruyu kalbimize kabul etme zamanıdır. Öğretmenimiz Yogi Bhajan’ın 1975 yılının Şubat ayında öğrettiği bugünkü meditasyonu bunun için sizlerle paylaşıyorum. Meditasyonda kullandığımız mantra Kundalini Yoga’da kullandığımız en vazgeçilmez sözlerden… İfade gücünün temsilcilerinden Guru Arjun tarafından Gurmukhi dilinde yazılmış, dersleri açarken de kullandığımız, hayatın her anında kullanabileceğiniz korunma mantrası: AAD GURAY NAMEH - Evrensel Bilgelik’in önünde eğiliyorum JUGAAD GURAY NAMEH- Çağlar Boyunca Hüküm Süren Bilgelik’in önünde eğiliyorum SAT GURAY NAMEH- Gerçek Bilgelik’in önünde eğiliyorum SIREE GUROO DAYVAY NAMEH- Yüce, Gözle Görünmeyen Bilgelik’in önünde eğiliyorum Şifa olsun. Karanlığa ışık olsun. Ve kalben biliyorum ki öyle olur. Meditasyon: Açılış Mantrası: Meditasyona başlamadan önce açılış mantrasını 3 kere söyleyin: Ong Namo Guru Dev Namo (İçimdeki ve evrendeki yüce, ilahi bilgeliğin önünde eğiliyorum, yüce bilgeliği selamlıyorum.) Postür: 1. Omurganızı dik tutun ve bağdaş kurun. Dizlerinizde sorun varsa yine omurganız dik olacak şekilde bir sandalyede ya da bir koltukta oturabilirsiniz. Çenenizi hafif geriye alın, yüz kaslarınız ve omuzlarınız tamamen rahat olsun. 2. Ellerinizi baş parmaklarınız kalbinizin üzerinde olacak şekilde dua pozisyonuna getirin. Başparmaklarınızı birbirinin üzerinde çaprazlayın. 3. Meditasyon süresince elleriniz, avuç içleriniz birbirine hafif baskı uygulayacak şekilde dua pozisyonunda kalacak. 4. Mantranın her dizesinde avuç içlerinizi birleşik tutarak kollarınızı bedeninize 60 derece yapacak ve kalp merkezinizin hizasında olacak şekilde ileriye doğru uzatacak ve diğer dize geldiğinde kollarınızı geri çekeceksiniz. Bu linkten postürü görüntüleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=ZfyFMmxdvFA AAD GURAY NAMEH (Evrensel Bilgelik’in önünde eğiliyorum) derken ellerinizi, bedeninize 60 derece olacak şekilde ileriye doğru uzatın. JUGAAD GURAY NAMEH (Çağlar Boyunca Hüküm Süren Bilgelik’in önünde eğiliyorum) derken ellerinizi yeniden kalp merkezinizin önüne getirin. SAT GURAY NAMEH (Gerçek Bilgelik’in önünde eğiliyorum) derken ellerinizi, bedeninize 60 derece olacak şekilde yeniden ileriye doğru uzatın. SIREE GUROO DAYVAY NAMEH (Yüce, Gözle Görünmeyen Bilgelik’in önünde eğiliyorum) derken ellerinizi yeniden kalp merkezinizin önüne getirin. Meditasyon süresince ellerinizi bu ikili döngüyü takip ederek bedeninizin önüne doğru uzatın ve kalp merkezinize geri getirin. Mantrayı bir süre dinledikten sonra siz de yüksek sesle söyleyin. Mantrayı dinlemeniz için iki link paylaşıyorum: https://soundcloud.com/travelyogi/aad-guray-nameh-1 https://www.youtube.com/watch?v=0yGCiqL48Hc Zamanlama: Çalışmaya 11 dakika süreyle devam edin ardından 31 dakikaya ulaşana ve meditasyonda ustalaşana kadar kadar zamanlamanızı her gün 5 dakika artırabilirsiniz. Nefes: Mantrayı söylerken nefeslerinizi doğal akışında ve bilinçli bir şekilde alıp, verin. Gözler: Meditasyon sırasında gözlerinizi kapatın ve iki kaşınızın arasına odaklayın. Bitirirken: Derin nefes alarak meditasyonu sonlandırın ve mümkün olduğunca uzun bir süre nefesinizi tutun. Bu süre 1 dakikaya kadar uzayabilir. Ardından usulca rahatlayın ve 1 dakika sessizlikte, hareket etmeden kalın. Ellerinizi olabildiğince yukarı uzatın ve parmaklarınızı esnetin. Omurganızı esnetin ve birkaç derin nefes alın. Rahatlayın. Bunu 3 kere tekrarlayın. Ardından 3 kere 'Sat Nam' (Gerçek Benim Kimliğimdir) mantrasını tekrar ederek meditasyonunuzu kapatın. Notlar: İçsel rehberliğin kapılarını açan bu meditasyon bulunduğunuz her yerde size korunma sağlayan bir kalkan gibidir. Size güç ve öz(e)güven verir. Kalp çakrası üzerinde etkilidir ve evrene sevgi enerjisi göndermeniz için kanal olmanızı sağlar. Manyetik alanınızı koruyucu ışıkla sarar. Sat nam. |
Nur Taran
|